Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan net ileti: Bizlere yan bakana düz bakmayız

[ad_1]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 20 senedir olduğu şeklinde bugün de onları kendi hırsları, kendi sığ hesaplarıyla baş başa bırakıp işimize bakıyoruz. Kimse, Yunanistan’da 10-15 Amerikan üssü var diye eleştirmiyor. Kimse, Batı Yunanistan’a yığınak yapıyor diye eleştirmiyor fakat en küçük bir ses çıkmış olduğu vakit ‘Türkiye, Yunanistan’ı tehdit ediyor.’ Hayır. Eğer bizlere yan bakan olduğu vakit yan bakana kusura bakmasınlar herhalde ikimiz de düz bakmayız.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında düzenlenen Subay ve Astsubay Öğrencilerin Mezuniyet Töreni’nde konuştu.

Akademiden başarıyla mezun olan öğrencileri kutlama eden Erdoğan, “Bugün 763’ü subay, 2 bin 937’si astsubay olmak suretiyle toplam 3 bin 700 evladımızı vazife yerlerine uğurlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bu mezunlarımız içinde kendi öğrencilerimizin yanı sıra dost ve kardeş ülkelerden gençlerimiz de bulunuyor. Her biri milletimizin gönül elçisi olan konuk öğrencilerimizi de kutluyor, kendilerine devletlerinde üstlenecekleri görevlerde başarılar temenni ediyorum.” dedi.

Erdoğan, mezun olan yabancı öğrencilerin hem kendi toplumlarına hizmet edeceğini hem de ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine mühim katkı sağlayacağını belirterek, subay ve astsubayları en donanımlı şekilde yetiştiren öğretmenler, komutanlar ve ailelerine teşekkür etti.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinden, kurulduğu 2016’dan bugüne dek 33’ü internasyonal talebe olmak suretiyle toplam 23 bin 546 gencin mezun bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bugün mezuniyet luğu yaşayan her öğrencimiz, tıpkı selefleri şeklinde Türkiye’nin en gözde eğitim kurumlarından birinde eğitim aldılar. Bu çatı altında bulundukları süre süresince evlatlarımız, mesleki becerileri yanında bilimsel nitelikli, toplumsal ve entelektüel yanlarını de geliştirdiler. Ergonomik ve kuramsal açıdan yoğun bir eğitimi, alınlarının akıyla bitirerek, üstlenecekleri vazifeye hazır hale geldiler. Yeni mezunlarımız, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarımızın değişik kademelerinde vazife alarak, yüksek vazife şuuru içinde milletimize aşkla hizmet ettiler, bundan sonrasında da hizmet edeceklerdir.”

“VATANIMIZIN BEKASI AÇISINDAN DA HAYATİ EHEMMİYETTE GÖRÜYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezun olan subay ve astsubayların üstlendikleri sorumluluğu, şartlar ne olursa olsun hakkıyla yerine getireceğine yürekten inandığını dile getirerek, “Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarımızın gelecekteki komutanlarını yetiştiren bu akademide alınan eğitimi son aşama önemsiyorum. Buradaki gençlerimizin en nitelikli şekilde yetişmesini, milletimizin huzuru yanında vatanımızın bekası açısından da dirimsel ehemmiyette görüyorum.” diye konuştu.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinin bir benzerinin dünyada olmadığını ifade eden Erdoğan, “Burası bambaşka, bu fiziki mekana haiz olan bu şekilde bir akademi yok ve buradan da eserleri görüyorsunuz. Bu şekilde dipdiri imanıyla, itikadıyla bir nesil yetişecek, komutanlar ordusu yetişecek. Onlar da ne Gabar’da ne Cudi’de ne Tendürek’te ne Bestler Dereler’de bugüne dek iyi mi terörist bırakmadıysalar, bundan sonrasında da bırakmayacaklar.” dedi.

Erdoğan, polis ve jandarma teşkilatının, yangın, sel şeklinde felaketlerde de fedakarca çalıştığını altını çizdi.

Türkiye’nin, üç kıtanın kesişme noktasında yer edinen, stratejik önemi olağanüstü yüksek bir coğrafi konuma haiz bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyleki devam etti:

“Asya’dan Afrika’ya, Kafkasya’dan Avrupa’ya uzanan geniş bir bölgede yaşanmış olan her vaka, bizi direkt etkilemektedir. Afganistan’da 40 senedir devam eden iç karışıklıkların, Libya’daki ardı arkası kesilmeyen kardeş kavgasının, Yemen’de çözüme kavuşturulamayan çatışmaların, Suriye’de 11 senedir devam eden zulüm ve saldırıların, Balkanlarda tekrardan alevlenmeye süregelen gerilimlerin, Afrika’da her yıl yüz binlerce cana mal olan açlık ve fakirliğin, Kafkasya’da körüklenmeye çalışılan fitne girişimlerinin, velhasıl komşularının yanı sıra oldukca geniş bir alanda ortaya çıkan krizlerin menfi yansımalarını en fazla hisseden ülke, asla şüphesiz ülkemiz, vatanımız Türkiye’dir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kim ne derse desin, coğrafi konumu, kültürel ve beşeri bağları itibarıyla Türkiye’nin buralara sırtını dönme lüksünün olmadığını vurgulayarak, şöyleki konuştu:

“Komşularımıza ateş düşmüşse, kapılarımızı, pencerelerimizi kapatıp ‘bana ne’ diyemeyiz. Yüzyıllar süresince cihana hakkaniyet dağıtmış bir ecdadın torunları olarak ‘Bizlere ne Kudüs’ten, bizlere ne Filistin’den, bizlere ne Suriye’den, Irak’tan, Yemen’den, Türkistan’dan.’ diyemeyiz. Hele hele Batılılar şeklinde, ‘Bana ne başkalarının acısından, gözyaşından.’ asla diyemeyiz. Şu sebeple biz tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle nam salmış büyük bir devletiz. Biz, vicdanıyla, merhametiyle temayüz etmiş büyük bir milletin evlatlarıyız. Ne diyor ozan, ‘Bir zamanlar ikimiz de millet, hem iyi mi milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.’”

Dili, kültürü, kökeni, meşrebi ne olursa olsun, bölgenin tüm halklarının, birbirlerinin kardeşleri, akrabaları olduğuna işaret eden Erdoğan, birinin yaşamış olduğu acıya ötekinin kayıtsız kalmasının her şeyden ilkin kadim kardeşlik ve akrabalık hukukuna aykırı bulunduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyleki devam etti:

“Filistin, Suriye, Irak ile öteki dost ve kardeş halklarla ilişkimizi eleştirenler, Türkiye’nin bir tek coğrafi konumundan değil, bununla beraber zamanı ve beşeri derinliğinden de bihaber olan gafillerdir. Eğer birisi, zerre kadar tarih bilgisi olup da hala ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?’ diyorsa güvenilir olun ülkemizin kötülüğünü istiyordur. Haritayı önüne koyup da hala ‘Irak ile niye yakından ilgileniyoruz?’ diye soran kimse var ise Türkiye’nin fenalığını düşünüyordur. Yunanistan’a meydana getirilen askeri yığınağı görmüş olduğu halde hala müdafa endüstri atılımlarımızı eleştiren var ise stratejik öngörüsünü yitirmiş anlama gelir. Başkaları 10 bin kilometre öteden gelip Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya müdahil olurken ses çıkarmayanların, Türkiye’nin sınır ötesi harekatlarını hedef alması, eğer husumetten kaynaklanmıyorsa basiretsizliğin işaretidir.

10 bin kilometre öteden ülkeme ve ülkemde teröristlere tırlarla eğer cephane getiriyorsa eğer buraya tüm vasıta, gereç getiriyorsa ve onlarla sınır ötesi bizlere operasyon yapıyorlarsa onlara da biz, sınır ötesinde, yaptığımız anlaşmayla sınır çizgisinin 30 kilometre ötesine kadar ihtiyaç duyulan cevabı veriyoruz. Bundan rahatsız oluyorlarsa asla kusura bakmasınlar onlar rahatsız olacak, ikimiz de yolumuza devam edeceğiz. Normal olarak gün gelecek, tarih bu tarz şeyleri yargılayacak ve hükmünü verecektir.”

“BİZE YAN BAKAN OLDUĞU ZAMAN YAN BAKANA BİZ DE DÜZ BAKMAYIZ”

Yabancı basına, Türkiye’yi ve Türkiye’nin müdafa endüstri hamlelerini yakınma edenlere acıdıklarını söyleyen Erdoğan, insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, akıncıları, harp uçaklarını yapacaklarını, helikopterleri de halletmeye devam edeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyleki konuştu:

“Son 20 senedir olduğu şeklinde bugün de onları kendi hırsları, kendi sığ hesaplarıyla baş başa bırakıp işimize bakıyoruz. Kimse, Yunanistan’da 10-15 Amerikan üssü var diye eleştirmiyor. Kimse, Batı Yunanistan’a yığınak yapıyor diye eleştirmiyor fakat en küçük bir ses çıkmış olduğu vakit ‘Türkiye, Yunanistan’ı tehdit ediyor.’ Hayır. Eğer bizlere yan bakan olduğu vakit yan bakana kusura bakmasınlar herhalde ikimiz de düz bakmayız. Biz hiç kimseye, hiçbir ülkeye husumet beslemiyoruz. Tam tersine her ülkeyle, her toplumla mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi ilişkileri oluşturmak ve geliştirmek istiyoruz. Hedefimiz yakın komşularımızdan başlayarak çevremizde bir ‘sulh ve iş birliği kuşağı’ tesis etmektir. Birileri tarafınca bilgili olarak bölgemize giydirilen kardeş kavgası ve husumet üstüne kurulu deli gömleğini yırtıp atmakta kararlıyız. Bilhassa son dönemde, bu yönde pek oldukca pozitif yönde adım attık. Kimi mevzularda ihtilaf yaşadığımız ülkelerle ilişkilerimizi kazan-kazan ve karşılıklı saygı temelinde tekrardan rayına oturttuk.”

Rusya-Ukrayna cenginde Türkiye’nin arabuluculuk rolünü oldukca daha kuvvetli bir halde öne çıkardıklarının altını çizen Erdoğan, Türkiye’yi, bölgesel ve küresel meselelerde söz ve tesir sahibi yaptıklarını, çözümün anahtarını elinde tutan stratejik bir konuma yükselttiklerini aktardı.

Türkiye’nin, çatışmaların, istikrarsızlıkların tamamlanmamış olmadığı sancılı bir bölgede, diplomatik, ekonomik ve askeri başarılarıyla göz doldurduğunu kaydeden Erdoğan, “İçimizdeki birileri anlamasa da akıl ve izan sahibi hepimiz, Türkiye’nin bu hamlelerini görüyor, takdir ediyor.” şeklinde konuştu.

“TERÖRİSTLERİN SALDIRILARINDAN DOLAYI YATIRIM ALAMAYAN BÖLGELERİMİZ, HER ALANDA ZİRVELERİ ZORLUYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin güvenlik politikalarında, mevcut paradigmaları değiştiren başarılarının inkar edilemez bir gerçek olduğuna dikkati çekti.

“Artık terörün kapımıza dayanmasını beklemiyor, terör tehdidi nereden geliyorsa nerede bir terörist var ise kaynağında etkisiz hale getiriyoruz.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin operasyon derinliğini, Suriye’den Irak’a kadar uzattıklarını, kendilerini en emniyette hissettikleri bölgelerde bile bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyleki devam etti:

“Bunu da başkaları şeklinde sivil-terörist ayrımı gözetmeden toptan imha yerine, adeta bir kuyumcu titizliğiyle, kılı kırk yaran bir hassasiyetle yürütüyoruz. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız, istihbaratçımız, güvenlik korucumuz tam bir koordinasyon içinde hareket ederek, terör örgütlerine nefes aldırmıyor. Öyleki ki bir dönem teröristlerin cirit attığı dağlarda, artık yurttaşlarımız terör tehdidinin korkusunu hissetmeden, aileleriyle piknik yapmanın huzurunu yaşıyor. Teröristlerin saldırılarından dolayı yatırım alamayan bölgelerimiz, bugün turizmden sanayiye her alanda zirveleri zorluyor, ihracatta, istihdamda rekorlar kırıyor.”

Türkiye’nin, bir tek terörle mücadelede değil, kabahat örgütleri ve düzensiz göçle mücadelesinde de başarı çıtasını devamlı yukarıya taşıdığını ifade eden Erdoğan, “Sahil Güvenliğimizin muhteşem çabalarıyla Ege’de ölümlerin önüne geçtik. Son 2 yılda Yunanistan tarafınca botları batırılıp ölüme terk edilen, bir çok hanım ve çocuk, 41 bin insanoğlunun yaşamını biz kurtardık. Sahil Güvenlik teşkilatımız tarafınca yakalanan düzensiz göçmen sayısı 245 bine ulaştı. Jandarma teşkilatımız da sınır bölgelerimiz başta olmak suretiyle, düzensiz göçle ve insan kaçakçılarıyla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor.” şeklinde konuştu.

“GEREKEN TEDBİRLERİ ALIYORUZ”

Uyuşturucu baronlarına ve gençlerin geleceğini çalan zehir tacirlerine göz açtırmadıklarını da özetleyen Erdoğan, “İnsanımızın huzuruna, vatanımızın birlik ve bütünlüğüne kasteden tüm odaklara karşı ihtiyaç duyulan her türlü tedbiri alıyoruz. İnşallah siz değerli ziyaretçilerimizin de katılımıyla değişik cephelerde verdiğimiz bu sıkıntılı mücadelemizi artık oldukca daha başarıya ulaşmış ve etkin şekilde yürüteceğiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezun öğrencilere şöyleki seslendi:

“Değişik rütbelerde, teşkilatımızın değişik derslik ve birimlerinde, ülkemize ve milletimize hizmet edeceksiniz. Eğitim hayatınız süresince edindiğiniz data, birikim, deneyim ve yeteneklerin, bu süreçte sizlere daima yol göstereceğine inanıyorum. Sizlerden devletimize büyük bir aşkla hizmet ederken şu kadim ilkeyi asla aklınızdan çıkarmamanızı isterim. Devleti korumanın yegane yolu, bağrından çıktığınız milleti korumaktır. İnsanımıza tepeden bakanların, insanlarımızı hor, hakir görenlerin, kendini toplumdan izole edenlerin ne bu ülkeye ne de millete faydası dokunur. Türkiye, kendini kanunların, hukukun ve demokratik prensiplerin üstünde görenlerden oldukca çekmiş bir ülkedir. Hepimiz bununla beraber demokrasi dışı yöntemlerle ulusal iradenin ve siyasetin dizayn edilmiş olduğu acı günler yaşadık. Hamdolsun, 2002’den itibaren hayata geçirdiğimiz reformlarla Türkiye’nin tekrar vesayet girdabına sürüklenmesine müsaade etmedik.”

“VATANDAŞLARA MÜŞFİK DAVRANMANIZI BEKLİYORUM”

Erdoğan, 15 Temmuz ihanetinde milletle omuz omuza verdikleri savaşım yardımıyla Türkiye’de merkezinde hukukun, sivil iradenin, insan haysiyetinin olduğu yepyeni bir sistemi inşa ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Sizlerden bu yeni devrin ruhuna uygun şekilde, insanımızın canına, malına, temel hak ve hürriyetlerine el uzatanlara karşı tavizsiz bir duruş sergilemenizi temenni ediyorum. Sizlerden görevinizi kanunlar ve mevzuat çerçevesinde yaparken, yurttaşlarımıza karşı daima sevecen davranmanızı temenni ediyorum. Milletimizin hakkını koruma noktasında en ufak bir zafiyet göstermeden sorumluluklarınızı yerine getireceğinize inanıyorum. Devletin ve milletin emri, hizmeti, hiyerarşisi haricinde bir yerin tasallutuna girmeyeceğinizden kuşku duymuyorum. Sizlere güveniyorum ve diyorum ki ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.’ Rabbim sizleri her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, görünür, görünmez her türlü musibetten muhafaza buyursun diyorum.”

Türkiye’nin bekası uğrunda can veren şehitleri rahmet ve saygıyla yad eden, gazilere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinin tüm hocalarını, tüm komutanlarını, mezunları ve ailelerini kutlama etti. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ