Elektronikten otomobile neredeyse her şeyi etkileyen çip krizi sonrasında ülkeler kendi üretim tesislerini oluşturmak için yoğun bir araştırma ve yatırım sürecine girdi. Çip denildiğinde ilk akla gelen Tayvan olurken, vatanımızda sevindirici bir gelişme yaşandı. TÜBİTAK ve Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi içinde Türkiye’nin yerli ve ulusal çip üretim tesisinin kurulması için ortaklık anlaşması imzalandı. 

Endüstri ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 12 ay içinde Türkiye’de ilk kez 65 nanometre çiplerin üretileceğini belirterek, “Burası, iki ülkenin gerekseme duyduğu tehlikeli sonuç komponentlerin üretildiği ve pazara sunulmuş olduğu bir tesis olacak. Geliştirdiği teknolojik çözümlerle, ulusal hasılamıza, cari açığın azaltılmasına ve istihdama katkı sağlayacak.Türkiye’yi tehlikeli sonuç teknolojilerin üreticisi yapacağız” dedi.

Çip endüstrisinin küresel pazar büyülüğünün 600 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Bakan Varank, “Bugün nerede ise evimizde yer edinen her cihazda bir çip yer ediniyor. Averaj bir otomobilde 1000’den fazla çip var. Hatta artık giyilebilir çiplerle dolaşıyoruz. Ve bunların sayısı her geçen gün artıyor. 2030 yılına kadar çip pazarı büyüklüğü 1,5 trilyon dolara yaklaşacak” diye konuştu.

Çip üretim tesisi ulusal güvenlikte tehlikeli sonuç öneme haiz

 Çip endüstrisinin ulusal güvenlik açısından da tehlikeli sonuç öneme haiz bulunduğunun altını çizen Bakan Varank,şunları söylemiş oldu:

 “Dolayısıyla bilhassa gelişmiş ülkeler çip sanayisine yönelik yeni yol haritalarını birer birer açıklıyor. Avrupa Komisyonu geçen yıl ‘’Avrupa Çip Yasası’’nı onayladı. Çip endüstrisinde küresel pazar payını çoğaltmak amacıyla 47 milyar dolarlık kamu ve {özel sektör} yatırımını harekete geçirdi.

Gene aynı şekilde ABD, çip endüstrisinde arz güvenliğini sağlamak ve uzak doğuya bağımlılığı azaltmak amacıyla çip yasasını onayladı. 52 milyar dolarlık teşviği devreye aldı. Ikimiz de Türkiye olarak Ulusal Teknoloji Hamlesi rehberliğinde artık tam zamanında doğru teknolojilere yatırım yapıyoruz.

Müdafa endüstri şirketlerimizin gerekseme duyduğu stratejik çiplerin hem tasarımını hem de üretimini TÜBİTAK’ta yapabiliyoruz. Müdafa sanayinin gereksinim duyan bu fotodedektör çiplerinin kilogram başına kıymeti ihracat kıymeti 388 bin dolar. Burada büyük bir katma kıymet var. Ülkemiz için bir fırsat var.”

12 ay içinde çip üretimi başlamış olacak

Çip üretim hattının kurulabilmesi için lüzumlu olan kıymeti 30 milyon doları kabul eden makinelerin, Hamad Bin Halife Üniversitesi tarafınca temin edileceğini özetleyen Bakan Varank;

“TÜBİTAK BİLGEM ise temiz odaların inşa edilmesinden, makinelerin Katar’dan getirilerek kurulmasından ve tesisin işletilmesinden görevli olacak. Makine ekipmanların Gebze kampüsüne getirilmesinden sonrasında inşallah 12 ay içinde Türkiye’de ilk kez 65 nm çip üretimine başlayacağız. 

Burası, iki ülkenin gerekseme duyduğu tehlikeli sonuç komponentlerin üretildiği ve pazara sunulmuş olduğu bir tesis olacak. Geliştirdiği teknolojik çözümlerle, ulusal hasılamıza, cari açığın azaltılmasına ve istihdama katkı sağlayacak” dedi.

600 milyon lira çip tasarım desteği

Bakan Varank, çiplerin üretimi kadar yerli ve ulusal imkanlarla tasarımının da oldukça mühim bulunduğunu ifade ederek, bu mevzuyla ilgili İstanbul Kalkınma Ajansı’nın yürüteceği bir destek çağrısına çıkılacağını deklare etti.

3 senelik bu programla 5 kişiden azca tasarımcı çalıştıran çip tasarım firmalarına 600 milyon lira destek sağlanacağını belirten Bakan Varank, bu alanda nitelikle Ar-Ge faaliyeti yürüten ve insan deposu yetiştiren üniversitelere de 100 milyon lira destek sağlanacağını söylemiş oldu.

Bakan Varank, sektörün derinleşmesini sağlamak amacıyla 270 milyon lira bütçeli “Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri Çağrısı”nın açılacağını, bu çağrıyla çip gereksinim duyan büyük firmalar ile çip tasarım firmalarını bir araya getirileceğini söylemiş oldu.

Bakanlık olarak hedeflerinin, ülkeyi katma kıymetli ve yüksek teknolojili üretimde global bir üs haline getirmek bulunduğunu vurgulayan Varank, “Yatırım meydana getiren, üreten, istihdam elde eden girişimcilerimizin en büyük destekçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi tehlikeli sonuç teknolojilerin pazarı değil, üreticisi yapacağız. Güvenli olun gelecek yıllarda da bugün açılışını yaptığımız tesislerde geliştirilen yeni teknolojileri konuşuyor olacağız. Türkiye’yi küresel rekabette bir üst lige taşıyacak bu yatırımların, şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını arzuluyorum.” şeklinde konuştu.

“Hem yetkinliğimiz hem de altyapımız var”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, çip mevzusunun dünyanın gündeminde olan tehlikeli sonuç bir sorun olduğuna vurgu yaparak;

“Çip mevzusunda Türkiye’nin alt yapısı aslına bakarsak var. 1983 yılından itibaren YİTAK doğrusu yarı iletken teknolojileri araştırma laboratuvarımız vasıtasıyla Türkiye’de bu yetkinlik var ve hem de ülkemizin bir ihtimal sınırı olan da olsa müdafa endüstri gereksinimleri için biz bunu 2010’lu yılların başından itibaren karşılayabilecek bir yetkinliğe ve altyapıya sahibiz.

Bunu bilhassa ifade etmek isterim. Bundan dolayı Yetkinlik boyutu mühim. Bundan dolayı yetkinlik olmadan altyapıya haiz olmanın o kadar da bir önemi yok. O yüzden burada yetkinliğin ve altyapımızın bulunmuş olduğu YİTAL laboratuvarımız var.” ifadelerini kullandı. 

Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi (HBKU) Rektörü Prof. Dr. Ahmad M. Hasnah da bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek tesisin önemine işaret etti. 

Konuşmaların peşinden TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Hamid Bin Khalife Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmad M. Hasnah tarafınca çip üretim tesisi ortaklık protokolü imzalandı. 

Peşinden girişimcilere son aşama çağdaş bir emek harcama ortamı sunan Marmara Teknokent IDEA Kuluçka Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi.