Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o sözlerini hatırlatıp tepki gösterdi! “Hiçbirisi olmadı”

[ad_1]

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Tertemiz, asla kirlenmemiş bir partiyiz. Arkasında müteahhitler yok. Gömü yardımı yok. Belediyeler yok. Gönüllüler ordusunun aidatları var. İşimiz zor fakat bunu başaracağız” dedi.

Foça ilçesi Kurtuluş Midilli Sevgi Caddesi girişinde partililerce karşılanan Muharrem İnce’ye, yönetim kurulu üyeleriyle eski Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin de birlikte rol aldı. Çarşıyı ziyaret eden İnce, sorunları dinleyip esnaf ile fotoğraf çektirdi. İnce, ondan sonra Nihat Dirim Demokrasi ve Sulh Meydanı’na kurulan gezici kürsüde konuşma yapmış oldu. Konuşmasında CHP’li belediyeleri eleştiren İnce, meydandakilere “Memnun musunuz onlardan?” diye sordu.

“HİÇBİRİSİ OLMADI”

Okullar açılmadan ilkin üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’nin sayfiye kentlerini tek tek gezeceğini belirten İnce, “Ayrıca hem bizlere kızanlar oluyor hem sevenler oluyor. Onlara da derdimizi anlatıyoruz. Şimdi size derdimi anlatmaya geldim. 20 senelik bir iktidar var. 20 yıl ilkin iktidar olduklarında Erdoğan, Türkiye’ye şunları söylemişti; ‘2023’te 2 trilyon dolar gelirimiz olacak. Şahıs başı ulusal gelir 25 bin dolar olacak, ilk 10 iktisat arasına gireceğiz’. Hiçbirisi olmadı. Bırakın 2 trilyon doları, 750 milyar dolardayız. İlk 10 ekonomiyi bırakın, 20’deydik, 23’e geriledik. Şahıs başına ulusal gelir 7-8 bin dolara geldi. Üzerine üstlük 8-10 milyonda sığınmacı sokaklarımızda geziyor” dedi.

Türkiye ekonomisinin oldukça zor günler geçirdiğini söyleyen İnce, “70 cent’e muhtaç oldu fakat vatandaşlık satmadı. İlk kez Türkiye, 400 bin dolara vatandaşlık satıyor. Öteki ülkelerde vatandaşlık veriyor fakat koşullar var. Mesela; Portekiz diyor ki sana oturma hakkı veririm fakat 10 yıl vatandaşlık vermem. ‘Başkent Lizbon’a gidemezsin’ diyor. ‘Portekizce öğreneceksin’ diyor. ‘Gösterdiğim yerlerde yaşayacaksın’ diyor. Türkiye’de kaide yok. Bas 400 bin doları, sabahleyin vatandaşlık, derhal oy kullanma hakkın da var. Türkiye’de Büyük Millet Meclisi dönem dışı kalmıştır. Yargısı FETÖ’ye teslim olmuştur, ordusu dağıtılmıştır. Üniversitesi susturulmuştur. Yozlaşmış bir politika kurumu vardır” diye konuştu.

“NE CUMHUR NE MİLLET; TEK YOL MEMLEKET”

CHP’ye 42 yıl hizmet ettiğine dikkat çeken İnce, “CHP’nin düşmanı değilim, dostuyum fakat öyleki fena ellerde ki Tanrı aşkına şu belediyeleri görüyor musunuz? Memnun musunuz bundan? Ben değilim. Bakın, Menemen’i kaptırdılar. Urla gitti, hepsi gitti. Bu rezalete bir ‘dur’ dememiz lazım. Tamam yaşam pahalılığı var, enflasyon devasa yükseklikte, tamam bu iktidardan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulacağız da 13 yıl Erdoğan’ın bakanlığını yapmış Babacan mı bizi kurtaracak? ‘Suriyelileri yollayacağız’ diyorlar da ‘6’lı masa’daki Davutoğlu mu gönderecek? O getirmedi mi Suriyelileri? Iyi mi olacak bu iş? Bakın onun için bu millete diyoruz ki ne cumhur ne millet, tek yol Memleket. Size yeni bir seçenek sunuyoruz” dedi.

“BAZI KONULARI TARTIŞAMAYIZ, SİYASET ÜSTÜDÜR”

“Bakın bu Erdoğan’dan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulmalıyız. Asla itirazım yok fakat bunun çözümü ‘6’lı masa’ değildir” diyen İnce, şu şekilde devam etti:

“Libya tezkeresi geldi. İYİ Parti, ‘evet’ verdi, CHP ‘hayır’. CHP diyor ki ‘İktidar olduğumuzda İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayacağız’. Temel Karamollaoğlu diyor ki ‘İyi ki çıktık’. Ergenekon mevzusunda CHP, ‘Bu mevzu kapanmıştır’ diyor. Ali Babacan, ‘İktidar olduğumuzda tekrardan açacağız’ diyor. Kamulaştırma mevzusunda Ali Babacan ‘Yapamazsın’ diyor; CHP ‘Yapacağım’ diyor. Suriyelileri CHP ve İYİ Parti ‘Göndereceğim diyor. Ali Babacan ‘Gönderemezsin. Öyleki kolay değil’ diyor. Kafaları karışık bunların. Net fikirleri yok. Bakın net söylüyorum. Memleket Partisi’nin iktidarında Suriyelileri yollayacağız. Libya tezkeresine ‘evet’ diyoruz şu sebeple Türkiye Akdeniz’de olmalıdır. ‘Mavi vatan’ı savunuyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayacağız. Bazı mevzuları tartışamayız. Bazı mevzular politika üstüdür. Mesela S-400. S-400, bir müdafa aracıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, NATO üyesidir fakat NATO üyesi ülkeler; PKK’ya, YPG’ye tabanca vermektedir. Bizi sırtımızdan vurmaktadırlar. Türkiye, F-35 almak istemiş. ABD’ye parasını vermesine karşın uçaklar, teslim edilmemiştir. Türkiye’de S-400 alıyor. Şimdi muhalefetin çıkıp, S-400’ü eleştirmesi ABD’ye göz kırpmasıdır, ‘Senin adamınım’ demesidir. Biz öyleki demiyoruz. Türkiye kendini savunması için S-400 alması gerekiyorsa S-400 alacak. F-35 alması gerekiyorsa F-35 alacak. ‘Ne işimiz var Azerbaycan’da’ demiyoruz. Türkiye Azerbaycan’a yardım etmelidir hatta azca etmiştir. İktidar olduğumuzda daha çok edeceğiz. Ulusal mevzularda sırf iş olsun, diye ortalığı karıştırmak; karşıcılık etmek değildir. Karşıcılık etmek, yanlışları gördüğünüzde konuşmaktır. Dış siyaset ayaküstü konuşulacak, 3 oy fazla alayım, diye konuşulacak iş değildir. Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Tertemiz, asla kirlenmemiş bir partiyiz. Arkasında müteahhitler yok. Gömü yardımı yok. Belediyeler yok. Gönüllüler ordusunun aidatları var. İşimiz zor fakat bunu başaracağız.”