• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Imtihan öncesi yaşanmış olan kaygı hafızayı negatif etkiliyor, başarıyı düşürüyor

Imtihan öncesi yaşanmış olan kaygı hafızayı negatif etkiliyor, başarıyı düşürüyor

[ad_1]


Sıvan öncesi yaşanmış olan stresin birçok sıhhat sorununa yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Arıca, “Aşırı kaygı, fena beslenme, stres ve uyku bozuklukları hafızayı negatif yönde etkiliyor” dedi.


Sınav öncesi yaşanan kaygı hafızayı olumsuz etkiliyor, başarıyı düşürüyor

Imtihan kaygısı, tüm öğrencilerin ortak kaygısı.

Imtihan öncesi yaşanmış olan ruhsal süreç ise sağlığı negatif etkileyebiliyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, sınava giren öğrenciler için başarıyı artırma ve hafızayı güçlendirme mevzusunda destek olabilecek önerilerde bulunmuş oldu.

DHA’nın haberine gore; mevzuya ilişkin açıklamalarında Prof. Dr. Vefik Arıca şu ifadeleri kullandı:

“Bilhassa imtihan stresiyle beraber daha belirgin olan konsantrasyon bozukluğu yada bir başka deyişle odaklanma güçlüğü, günümüzde okul çağındaki evlatların karşılaşmış olduğu negatif etkisinde bırakır içinde mühim bir yere haiz.”

“Dikkat süresi ile karıştırılıyor”

Başarının önündeki en büyük engelin odaklanma bulunduğunu ifade edeen Arıca, şu ifadeleri kullandı:

“Konsantrasyon yada odaklanma, kişinin şu anda üstünde çalmış olduğu yada öğrendiği her şeye yönelttiği zihinsel çabayı ifade ediyor. Bu tarif kimi zaman dikkat süresi ile karıştırılıyor sadece dikkat süresi bu zihinsel çabayı değil bir şeye konsantre olabileceğiniz süreyi ifade ediyor. İster deneyimli bir lisansüstü eğitim alan talebe olun, ister ilkokula yeni süregelen biri, verimli çalışmak için iyi mi odaklanılacağını bulmak neredeyse her insanın karşılaşmış olduğu bir zorluktur.

“Sınavlara yüklenen yanlış anlamlar emek harcama odaklanma üstünde negatif etkisinde bırakır yaratabilir”

Vakit yönetimindeki eksiklik, toplumsal medya, emek harcama ortamındaki dış uyarıcılar yada bunların hepsi hem dikkat süresini hem de odaklanma durumunu doğrusu konsantrasyonu değiştirebilen dış etkenlerdendir. Uzaktan eğitimin karşı karşıya eğitim sırasındaki yazışma yardımıyla öğrencide oluşan motivasyonu sağlayamamasını da sayabiliriz. Ek olarak, sınavlara yüklenen yanlış anlamlar emek harcama motivasyonu ve odaklanma üstünde negatif etkisinde bırakır yaratabilir. Bu durum, çocuklarımız üstünde stres oluşturabileceği şeklinde daha ilkin karşılaşılmamış sorunları da bununla beraber getirebiliyor.

Sınav öncesi yaşanan kaygı hafızayı olumsuz etkiliyor, başarıyı düşürüyor #1

“Odaklanma problemi kimi zaman sıhhat problemlerine de bağlı olabilir”

Odaklanma problemi yaşayan okul çağındaki öğrenciler ve genel olarak insanoğlu, yenilik, sıklık, zamansal sıra ve olayların süresi şeklinde zaman içinde ilgili nitelikleri yargılayabiliyor. Ders dinlerken, alıştırma ve pekiştirme testleri çözerken yada imtihan esnasında odaklanma problemi yaşanması, yukarıda yer edinen dış etkenlere bağlı olabileceği şeklinde kimi zaman sıhhat problemlerine de bağlı olabilir.”

Odaklanmayı artırma önerileri

Prof. Dr. Arıca, odaklanmayı çoğaltmak için şu önerilerde bulunmuş oldu:

“Gün içinde birden fazla görevi (mesela mevzu emek harcama, kontrol çözme yada pekiştirme egzersizi) yerine getirmeyi amaçlayan bir öğrencinin ilk yapması ihtiyaç duyulan öncelik sıralaması oluşturmaktır.

Bu sıralama yardımıyla ders yoğunluğunun yaratacağı stres azaltılabilir ve böylece odaklanma artırılabilir. Sorumluluklarını bir plan dahilinde yapma alışkanlığı, öğrencilerin, tertipli ve verimli ders emek harcama amacına yüksek konsantrasyon ile ulaşmasını sağlayarak vakit yönetimi açısından talebe davranışlarına rehberlik eder.

Günümüzde artık minik yaşlardan itibaren derhal her öğrencinin bir akıllı telefonu var ve meydana getirilen emek harcamalar insanların günde geçirdiği dönemin ciddi denebilecek kadarını bu akıllı telefonlarla geçirdiğini gösteriyor.

Akıllı telefonlarla geçirilen bu dönemin değişik aktivitelere ayrıldığında oldukça daha verimli geçeceğini sanırım tamamımız biliyoruz. Zeka geliştirici aktivite ve oyunların, çocuklarda eğitim söz mevzusu olduğunda, mühim bir yere haiz olduğu çocuk gelişimi uzmanları tarafınca sıkça dile getirilmektedir.

Sudoku, yap-boz, bulmaca, satranç yada bellek oyunlarının yanı sıra boyama aktiviteleri şeklinde bilişsel egzersizlerin beyin gelişimine oldukça faydası olduğu ve bu bilişsel eğitim müdahalelerini takiben bilişsel kabiliyette kazanımlar olduğu meydana getirilen emek harcamalar neticesinde bilinmektedir.”

“Bazı yiyeceklerin odaklanma kabiliyetini artırdığı bilinmektedir”

Odaklanmanın beslenme ile ilişkisine vurgulayan Arıca, sınava hazırlanan öğrencilere şu tavsiyelerde bulunmuş oldu:

“Acıktığımızda herhangi bir şeye odaklanmanın ne kadar zor bulunduğunu sanırım tamamımız biliyoruz. Dengeli beslenme bir tek fizyolojik sağlığımızı değil zihinsel sağlığımızı da etkiliyor.

Yetersiz beslenmenin negatif tesirleri yetişkinler üstünde dahi gözle görülür sorunlara sebebiyet verirken, maalesef çocuklar için daha da mühim bir problem haline dönüşebilmektedir.

Başta sıhhatli ve dengeli beslenme olmak suretiyle bazı yiyeceklerin konsantrasyon, bir öteki deyişle odaklanma kabiliyetini artırdığı bilinmektedir. Bilhassa imtihan dönemlerinde, çocuğunuzun ders çalışırken odaklanmakta güçlük çektiğini düşünüyorsanız beslenme rutininde yapacağınız bazı değişimler ve gerektiğinde bir uzmandan alacağınız yardımlar bu problemi ortadan kaldırmanızda size destek olabilir.

“Fosfatidilserinin dışarıdan takviye olarak alınmasının beyin gelişimi ve odaklanma üstünde pozitif yönde tesirleri olabilir”

Günümüzde, yetersiz beslenme sorununa bir çözüm olarak takviye edici gıdalar ön plana çıkıyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konulmuş olan çocuklarda yada imtihan stresi ile odaklanma problemi yaşayan gençlerde, bir uzman kontrolü ve takip edeni ile takviye olarak fosfolipidler kullanılabilmektedir. İnsan vücudundaki tüm hücrelerde ve bilhassa de beyin hücrelerinde bol miktarda bulunan Fosfatidilserin (Phosphatidylserine) adı verilen bir fosfolipid bulunmaktadır.

Beyin hücre zarının yapı taşı olarak da anılan Fosfatidilserin, hücrelerin enerji metabolizmasını geliştirirken hem de ruh halinde de tehlikeli sonuç bir role haizdir.

Meydana getirilen emek harcamalar, Fosfatidilserin içeren Omega-3 yağ asitlerinin tertipli ve uzun soluklu kullanımının okul çağındaki çocuklarda bilişsel gelişim üstüne yararlı tesirleri olabileceğini göstermektedir.

Yumurta sarısı, balık, sığır karaciğeri ile soya ve ayçiçeği lesitini şeklinde besinlerin belirli oranlarda ve süt ürünleri ile sebzelerin ise yaratı miktarlarda Fosfatidilserin içerdiğini belirten araştırmacılar, yetersiz beslenme şeklinde durumlarda ise Fosfatidilserinin dışarıdan takviye olarak alınmasının beyin gelişimi ve odaklanma üstünde pozitif yönde tesirleri olabileceğini belirtiyor. “

[ad_2]
Kaynak: webhane.com

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN