Doların euro, sterlin ve yen benzer biçimde başlıca para birimleri dahil neredeyse tüm para birimlerine karşı kıymet kazancı, yatırımcılar tarafınca yakından takip ediliyor.

ABD ekonomisi, enerji ihtiyacını kendi sağlaması ve gelişme trendinin AB’ye kıyasla daha iyi bir konumda olmasıyla gelişmiş ülkelerden de pozitif ayrışırken enflasyonu denetim altına almak için sert faiz artışlarına gidiyor.

Dolardaki kıymet kazanımının sürmesi planlanıyor

Zirvenin 1980’li yıllarda 164 ile görüldüğü dolar endeksinin ilk etapta son olarak 2001 krizinde görmüş olduğu 121 seviyesini aşıp aşmayacağı izlenecek. ABD’nin 10 senelik tahvillerinin 2010’dan bu yana ilk kez yüzde 4’ün üstüne yükselmesi dolara destek sağlarken beklenen güçlü faiz artışları sebebiyle dolardaki kıymet kazanımlarının devam edeceği tahmin ediliyor.

Kayıplar yüzde 20’yi aştı

Küresel sıkı para politikası, AB’de enerji arz sorunları sebebiyle de tetiklenen resesyon endişeleri bir süredir küresel borsalarda ise sert satışlara yol açıyor.S&P endeksinin arkasından Dow Jones endeksinde de Ocak ayında görülen zirveden bu yana kaydedilen kayıplar yüzde 20’yi aştı.

İhracatının yarısına yakının AB’ye icra eden Türkiye için de Avrupa ekonomisinin talep koşulları piyasada yakından takip edilecek.

Kur yavaş bir yükselişte

TL, eylüldeki ilk faiz indiriminden beri dolar karşısında yüzde 3 kıymet yitirdi. Dolar/TL bu sabah saat 08.34’te 18.4800/18.4890 seviyesindeydi. TL dolar karşısında son bir ayda benzer para birimlerinden daha sınırı olan yitik yaşadı.

TL’de günlük olarak oldukça sınırı olan kalan sadece her gün devam eden kayıplar bir aydan uzun süredir devam ediyor.Birikimli olarak bakıldığında ise TL, Nisan sonundan beri yüzde 20, yılbaşından beri yüzde 28,7, son bir yılda ise yüzde 54,7 kıymet yitirdi. TL geçen yıl da yüzde 40’ın üstünde kıymet kaybı yaşamıştı.

İhracatla düşüş hedefleniyor

TCMB faiz indirimleri ile beraber ilkin döviz takiben kredi ve tahvil piyasasında da kendisini daha belirleyici konuma getirmişti. Politikalarla net ihracat, istihdam, yatırım odaklı kredilere öncelik verilirken bu sayede kalıcı cari fazlaya ulaşılması ve bu dengenin enflasyonda da kalıcı bir düşüş getireceği öngörülüyor.

“Yılbaşında tüm kesimlerde ciddi artış olacak”

Reuters’in haberine gore, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün yapmış olduğu açıklamada, “Asgari ücretten işyar ve emekli maaşına kadar tüm kesimlerin gelirlerini yılbaşında ciddi şekilde yine yükselterek enflasyonun yol açmış olduğu refah kaybını aşama aşama gidermekte kararlıyız.” dedi.