Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafınca Konya Millet Bahçesi’nde düzenlenen Gençlik Buluşması’nda yapmış olduğu konuşmada, kentte oldukca coşkulu, verimli bigün geçirdiklerini, bugüne dek Konya’da yapmış olduğu mitinglerle kıyaslandığında bugünkü buluşmanın oldukca değişik bulunduğunu söylemiş oldu.

Her gelişinde Konya’nın oldukca daha geliştiğini, oldukca daha değişik bir hale geldiğini gördüklerini belirten Erdoğan, tüm belediye başkanlarının Konya’ya oldukca büyük hizmet verdiğini, 20 senelik iktidarları döneminde de Konya’ya 80 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’dan Konya’ya, Ankara’dan Konya’ya gelmenin artık sorun olmadığını, ulaşımda konforun arttığını söylemiş oldu. Erdoğan, “Gençliğin bu tarz şeyleri bilmesi lazım. 20 yıl önceyi siz şimdi bilmiyorsunuz. 20 yıl ilkin böyle bir durum var mıydı? Yoktu. Fakat şimdi bunlar olunca, gençlik 20 yıl ilkin ne vardı bunun bilincinde değil.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, yeni açılışı meydana getirilen Eğiste Hadimi Viyadüğü’nün uzunluğunu soran ve Karaismailoğlu’ndan, “166 metre yükseklik. Onun üstüne bindirilen 372 metre uzunluğunda viyadük ve 450 metre de tüneli var.” yanıtını alan Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“Birileri bunu emin olun anlamaz. Hastaneler. Bana soruyor. Kamu-özel ortaklığı nedir bilmiyor adam ne yapayım? Benim alanım iktisat. Yönetimde aslolan olan bir, insanı yönetmek, iki, parayı yönetmek, üç, bunlarla birlikte projeyi yönetmektir. Şimdi bizim beyefendi bu işi anlamıyor, bilmiyor. Bu kamu-özel iş birliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? İş adamı, yatırımcı diyor ki ‘ben parayı bulacağım, sen de bana şu işi ver.’ Ne kadarlığına ver? Onun ihalesini yapalım. 10 seneliğine mi, 15, 25 seneliğine mi verirsin, pazarlığı yapalım ver. Şimdi örneğin İstanbul’da İGA Havalimanı. Dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi. 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı işletecek. Bizim cebimizden buraya bir kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yapmış oldu. Şu anda da dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi. Buradan bizlere belli de bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa. Onlar ne yapıyor? ‘Sakın buraya kimse gelmesin dışardan, eğer bak bu ihalelere falan girerseniz ondan sonrasında parayı alamazsınız.’ Bir ülkenin ana muhalefeti bu şekilde konuşur mu, bu tarz şeyleri söyler mi? Yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın, aksi takdirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar. Doğal onu dinleyen bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Adamlara lakap da takmışlar, ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylediğin süre bu ülkede yabancı ana para gelip yatırıma girer mi, girmez. Tüm bunlara karşın şu andaki iktidara yerli ve yabancı girişimciler güvenilmiş olduğu, inanılmış olduğu için giriyor. İşte İstanbul Havalimanı bu şekilde yapılmış oldu. Kovid döneminde dünyanın tüm havalimanları stop fakat bizim ki şakır şakır çalıştı. Asla durma yok.”

‘KIŞIN BOLU DAĞI’NDA ÇEKİLEN CEFA YOK ARTIK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Artvin’de açılışını yaptıkları Yusufeli Barajı ve HES’i ulusal bütçeden inşa ettiklerini belirterek, şunları söylemiş oldu:

“Burayı da yerli mühendis, işçi, müteahhit firmayla yaptık. Fakat o şekilde bir yerde bu baraj yapılmış oldu ki, dağların içinde adeta, teleferik sistemiyle dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve tünellerin delindiği bu yerde Yusufeli ilçesini değişik bir yere taşıyoruz ve ilçeyi taşırken de baraj adete orada meydana getirilen konutların bir denizi haline geliyor. Orada senede bizlere 5 milyar lira geri dönüş olacak. Yedi senede bu baraj kendisini finanse edecek. Maliyeti 35 milyara liraya yakın.”

Erdoğan, barajda su dolumunun, gelecek yıl mayıs yada haziranda tamamlanacağını, enerji üretimi ve suyla ilgili sıkıntıların giderileceğini söyledi.

‘MARMARAY’I DÖRT YIL DAHA ERKEN BİTİRECEKTİK’

Ziraat ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile bilhassa üniversite öğrencilerinin Yusufeli Barajı ve HES’i görmesi mevzusunda konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Marmaray’da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı, biz Marmaray’ı dört yıl daha erken bitirecektik. Ne oldu? Türkiye’de ilk kez denizin altından biz raylı sistemi yaptık. Bizlere oldukca güçlük çıkarttılar fakat buna karşın dedik ki biz Ferhat’ız, millet de Şirin. Ferhat iyi mi dağları delip geçtiyse ikimiz de dağları delip geçeceğiz. İşte Marmaray’da delip geçtik, Artvin’de de gene dağları delip geçtik. Türkiye’de iktidarımızdan ilkin bu şekilde raylı sistemler, tüneller vesaire pek yok. Bu tünelleri biz geldik ve yaptık. Bakın oldukca enteresan bir şey, Bolu Dağı’ndan geçerken o meşhur tünel biz gelene kadar kapalıydı. Ne diyorlardı biliyorsunuz ki? ‘Burayı patates deposu yapalım’, birileri de ‘burayı naturel gaz deposu da yapabiliriz’ diyordu. Biz ise ‘boşuna mı emek verdik buraya’ dedik. Burası İtalyanlarla ortak yapılmıştı. Biz dedik ki burayı aynen tünel olarak yapacağız ve halkımızı huzura kavuşturacağız. Orayı o şekilde yaptık, bitirdik. Kışın Bolu Dağı’nda çekilen cefa yok artık. Hepimiz kolaylıkla gelip geçiyor.”

‘YABANCI MİSAFİRLER MUHTEŞEM DİYOR’

Türkiye’nin birçok yerinde meydana getirilen köprüler bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şu şekilde devam etti:

“Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık, bigün dolaşıyorum. Bizim kampanya çadırı ile CHP’nin kampanya çadırı yan yanaydı. Onların yanına şu şekilde bir uğrayıp çaylarını içeyim dedim. Sonrasında da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. ‘Köprü iyi mi?’ dedim, ‘iyi değil’ dediler. ‘Niye?’ dedim, ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?’ dediler. ‘Niye rahatsız oldunuz?’ dedim. Yavuz Sultan Selim Osmanlı’nın en kuvvetli padişahlarından bir tanesi. Nerelerden neleri getirdi. Bu şekilde bir padişahın adını getirmek size niye zulüm oldu? Dert başka. Kusura bakmayın ben niye karşı çıktığınızı biliyorum fakat sizinle bunun tartışmasına girmeyeceğim. Oraya o yakışırdı onun için de oraya Yavuz Sultan Selim’in adını koyduk. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü. Düşünün İstanbul-İzmir 7-7,5 saatti. Biz bunu yaparak İstanbul-İzmir arasını üç saate düşürdük. Oldukça süratli kullananlar var, onlar daha değişik da kullanabiliyorlar. Hepsinden öte, Marmaray’ı yaptık. Marmaray’dan sonrasında dedik ki Marmaray raylı sistem. Biz burada yeni bir adım daha atalım, nedir o, Avrasya Tüneli’ni açalım buradan da araçlar geçsin. Kısa zamanda orayı da yaptık.”

Yabancı misafirlere Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü gezdirdiğini, hepsinin “görkemli” diyerek kutlama ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz o şekilde bir tarih yazmışız ki o zamanı yazan milletin torunları olarak sizler de bizi geçeceksiniz.” dedi.

‘SAĞLIKTA FİZİKİ İMKANLAR GAYET İYİ’

Erdoğan yapmış olduğu konuşmada, sağlıkta kent hastanelerinin ayrı bir güç, ayrı bir olanak yarattığına işaret etti.

Eskiden parası olanların ABD Cleveland’a gittiğini dile getiren Erdoğan, “Fakat şimdi ambulans uçağımızı gönderiyoruz, Almanya’da nerdeyse ölüme mahkum edilmiş hastamızı, Hollanda’da aynı şekilde, onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada kendi hastanelerimizde tedavilerini yaptırabiliyoruz. Bu duruma geldik.” diye konuştu.

Erdoğan, gençlere, “Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla övüneceksiniz ‘Artık bizim elimizde bu imkanlarımız var’ diyeceğiz. Dolayısıyla geleceğimizi emanet edebileceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum.” diye seslendi.

Sağlıkta fiziki imkanların oldukça iyi bulunduğunu dile getiren Erdoğan, “Fakat bizim şimdi bir de fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var. Bu sayının hızla artması lazım. Bu sayıyı ne kadar artırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o denli artacak.” dedi.

Gençlere “çantada keklik” olarak bakanlar bulunduğunu belirten Erdoğan, “Onlara, gençlerimiz önümüzdeki haziranda ihtiyaç duyulan cevabı, asla bu şekilde olmadığını göstererek verecektir.” ifadesini kullandı.

ÖĞRENİM KREDİSİ BORCU SİLİNEN GENÇTEN TEŞEKKÜR

Bir genç, tahsil kredisi borçlarının faizlerinin silinmesinden dolayı Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Borcunun faizinin silinmesiyle Erdoğan ile buluşmanın aynı güne denk gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren genç, borcunun silindiğine dair belgeyi Erdoğan’a imzalattı.

Tahsil kredilerinde bir artış olup olmayacağına ilişkin sual üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlik ve Spor Bakanımız, heyeti ile emek harcamaları yapıyorlar ve bu emek harcamaları yaptıktan sonrasında lisans, yüksek lisans, doktora tüm bunların ücretlerini belirleyip onaya bana getirecekler. Ondan sonrasında da açıklamayı yapacağız.” diye konuştu.

“ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZDİ, BİZİM VARLIK SEBEBİMİZDİ”

AK Parti ile neredeyse aynı yaşta bulunduğunu belirten bir gencin, “Doğduğumda siz vardınız, şu anda siz varsınız, ilerde de hep sizin olmanızı isterim. Oldukça heyecanlıyız o yüzden ağlıyorum.” ifadeleri üstüne Erdoğan, “Ağlamak yok.” dedi.

Erdoğan, ziyaretlerinde küçüklere niçin el öptürmediğine yönelik bir sual üstüne, almış olduğu terbiyenin ve eğitimin bunu gerektirdiğini altını çizdi. Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“Annemin bilhassa ayaklarının altını öperdim, annem müsaade etmezdi. Anneme derdim ki Peygamberimiz buyuruyor ki ‘Aden annelerin ayakları altındadır.’ Bak babaların ayakları altındadır demiyor, annelerin ayakları altındadır. Senin ayağının altında anne, cennetin kokusu var, ben o kokuyu almak isterim. Annem o güzel Rize lehçesiyle derdi ki ‘Oğlum git başımdan.’”

Babasının bir tek elini öptüğünü dile getiren Erdoğan, “Fakat öğretmene ulaşınca onlar bizim her şeyimizdi, onlar bizim varlık sebebimizdi. Hazreti Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ ifadesi var ya işte buradan hareketle biz bunu ortaya koymamız lazım ve bir Müslüman gençlik olarak bunu ispatlamamız lazım.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aybüke ve Arzu öğretmenleri şehit edenlerin yolundan gidemeyeceklerini vurgulayarak, “Onlar teröristler, onlarda öğretmen kıymeti diye bir şey yok. Aslına bakarsan bizi onlardan ayıran özellik bu. Necmettin öğretmenin kıymetini, kıymetini o ahlaksızlar, o adiler bilmesi imkansız. O pırlanta şeklinde genç öğretmenimizi iyi mi şehit ettiklerini okumuşsunuzdur. Bilmesi imkansız fakat biz bunların kıymetini bileceğiz.” diye konuştu.

Öğrencilerin kendilerine emek veren öğretmenlerinin kıymetini kadrini bilmiş olduğu takdirde öğrenci kısaca “talep eden” olacağına işaret eden Erdoğan, “Muallim de bizim hocalarımız. İnanıyorum ki bizi birilerinden ayıracak uygulamayı, işin felsefesini ortaya koymamız lazım. Onun için ben el öptürmem, mümkün olduğunca… Doğal başkaları niye el öptürüyor filan, o şekilde bir iddianın içinde de değilim fakat bu fakirin özelliği bu, mümkün olduğunca öptürmem fakat tavsiyem de hep annenizin, babanızın elini öpün, öğretmeninizin elini öpün zira onların sizin üzerinizde hakları var.” ifadelerini kullandı.

“BİZ ADETA YENİDEN BİR TARİH YAZMAK DURUMUNDAYIZ”

Bir öğrencinin “Sınır ötesi operasyonlar yapılırken ‘En milliyetçi benim’ söylemlerinde bulunan zatlar, Mehmetçiğimize hiçbir destek, moral, motivasyon yükseltecek söylemde bulunmuyorlar. Bu bizi oldukca üzüyor, anlam da veremiyoruz. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan’a muhalif olmakla Türkiye’ye muhalif olmayı mı ayırt edemiyorlar yoksa hakkaten Türkiye’ye mi muhalif oluyorlar. Bunu sizden öğrenmek istiyoruz.” ifadesini üstüne Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“Aslına bakarsak tam damardan girdiniz. Bunlar emin olun Türkiye sevdalısı değil, bunlar Türkiye düşmanı. Türkiye sevdalısı olsalar, attığımız bu adımlarda yapacağımız yada yaptığımız yatırımlarda ikimiz de hükümetin yanındayız, kabinenin yanındayız. Örneğin Togg açılışına bu tarz şeyleri çağrı ettik fakat bu davete icabet etmediler, gelmediler. Buralarda görünmek onlar için adeta bu yatırımları onaylamak anlamına gelir ve millet bunlara oldukca daha değişik bakar endişesini taşıyorlar. Onun için de bu tür yatırımlara gelmiyorlar.

Geçenlerde TOGG’un yönetiminde olan arkadaşlardan başkan olan dost dedi ki ‘TOGG’u gelip gezebilir miyiz diye bir talep var ne dersiniz?’ Hani ne diyorlardı başta, ‘Fabrikası nerde, fabrikası yok ki Togg’u burada üretmiyorlar ki İtalya’da üretiyorlar, ondan sonrasında Türkiye’de ürettik diye söylüyorlar’ filan dediler. Dedik ki gelsinler, bizim bu aşamada herhangi bir sıkıntımız yok fakat Endüstri ve Teknoloji Bakanımızı da yanınıza alın, beraberce tesisleri gezdirin, görsünler. Bu millet neye kadir, neye muktedir bunu bizzat görmelerinde yarar var ve şu an itibarıyla orada 1430 çalışan eleman var fakat bu sayı 4-5 bin, buralara kadar çıkacak. Şimdi kısaca Türkiye olarak biz bir şeyi yazıyoruz. Kısaca biz adeta tekrardan bir tarih yazmak durumundayız. Bunu yazar mıyız biz? Yazarız. Şu an işin başlangıcında olan dost Bosh’tan geldi. Şimdi ikinci bir eleman daha aldılar, Hyundai’den onu da aldılar. Bu insanoğlu ayrı bir güç katıyorlar bu oluşuma.”

“ŞİMDİ BEYİN GERİ DÖNÜŞÜ VAR”

Mehmet Akif Ersoy’un “Alınız ilmini Garb’ın, alınız sanatını, veriniz mesainize hem de son süratini.” dizelerini aktaran Erdoğan, Almanya’daki, Japonya’daki yetişmiş Türk gençlerinin ülkelerine geri döndüğünü söylemiş oldu.

“Şimdi beyin göçü yok artık, beyin geri dönüşü var” diyen Erdoğan, tekrardan ülkesine dönenlerin yaşamış olduğu mutluluğa bir açılışta tanık bulunduğunu söyledi. Erdoğan, “Artık burada bu tür adımlar atılıyor. Bir coşku sardı. Biz bunu tüm alanlarda gerçekleştirmenin adımlarını atıyoruz. Bunu da başaracağız.” diye konuştu.

Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez’i Ankara’da konuk ettiğini hatırlatan Erdoğan, Küba’nın ilaç sanayisinde başarı göstermiş bulunduğunu, Bermudez’e ilaç sanayinde ortaklaşa adımlar atmayı teklif ettiğini, Bermudez’in de bundan sevinç duyduğunu aktardı.

İHA, SİHA VE AKINCI

Erdoğan, bilimin bir milletin kayıtsız şartsız malı değil, ortak bulunduğunu dile getirerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu ortak malı, dünyada eğer çalışırsan birlikte işleyebilirsin, birlikte kullanabilirsin. Bunun gayreti içerisindeyiz. Bu da her geçen gün daha ileri gidiyor ve Türkiye’de altyapıyı fiziki noktada bu çalışmalarımızı gören George, Hans vesaire, onlar da bizimle bu tür şeylerde ortak adımlar atmaya var olduklarını söylüyorlar. Politika de aynı şey. İsim vermeyeceğim örneğin şu anda İHA, SİHA, Akıncı vesaire bu tarz şeyleri bizlerden isteyen dünyanın devleri var. ‘SİHA gönderin bizlere’ falan diye. Bakın alandık fakat şimdi veren el olma noktasına geldik. Tüm sorun enerjisini korumak, enerjisini ispatlamak ve bunu da inşallah başarmak.”

“TEKNOLOJİK ARAÇLAR İÇİN VERGİDEN MUAFİYET OLUR MU?” SORUSUNA YANIT

Bir gencin, “Teknolojik araçlar için bir defaya mahsus vergiden muafiyet olur mu?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Bu tür şeylerde gençliğimizi asla yalnız bırakmayız. Hele hele ilim öğrenim etmede lüzumlu olan vasıta gereç her neyse iyi mi ortaöğretimde, ilköğretimde sıraların üstüne kitapları parasız koyduysak aynı şekilde üniversitede bunu yaparız. Iyi mi yurtlarda tüm kolaylıkları getirdiysek tüm bu teknik vasıta, gereç ne gerekiyorsa bunların hepsinde de elimizden gelen kolaylığı Gençlik Spor Bakanlığımız vasıtasıyla, Gömü ve Maliye olarak bunların çözümünü yaparız. Şundan dolayı biz esasen sizler için varız, sizler için bu mücadeleyi sürdürüyoruz.”

ARSA VE KONUT PROJELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arsa ve konut projelerinin devamı gelecek mi?” sorusu üstüne, “Konutlarla ilgili nasip olursa seçimden sonrasında yeni etapların adımlarını, 1 milyon açıklamasını yaptım. Bir milyon açıklamasından sonrasında yeni adımların da atılması kararını vereceğiz.” dedi.

“Meşhur seçim konuşmalarınızı yaptığınız balkonunuz AK Parti gençlik kollarının katındaymış. Seçim gecesi hep birlikte buluşmaların en kralını o balkonda deneyebilir miyiz?” sorusunu da Erdoğan, şu şekilde yanıtladı:

“O balkon hepimizi almaz. Hepimizi almadığı için bir tek hanımı yanıma alıyorum. Hanımlar adına. Bir de diyelim ki üst düzey yöneticilerden birkaç arkadaşımızı alıyoruz ve o şekilde selamlıyoruz. Sadece şimdi yeni bir adım attık. Derhal partimizin yan tarafında yeni bir yer daha yapıyoruz orada bir ihtimal o imkanı soruşturma durumumuz olabilir. Orada simgesel olarak da olsa gerek gençlerden gerek hanım kollarından gerekse ana kademeden temsilcilerle birlikte bu şekilde bir kutlamayı yaparız.”

“Geçtiğimiz günlerde Artvin Yusufeli Barajı’nın açılışını gerçekleştirdiniz. Bu barajın açılışında ve inşası esnasında bir ilçe tamamen taşındı ve o ilçeyi tekrardan daha güzel iyi bir halde tekrardan inşa ettiniz. Ben bu projenin sizin nezdinizde oldukca daha mühim bir konumda bulunduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi nedir?” sorusu üstüne Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“O bölge ciddi manada su alan ve Yusufeli bu almış olduğu suyu biriki olarak tutabilme olanağına haiz ve geçmişinden bugüne Yusufeli 7 kez yer değiştirdi. Öyleki de bir özelliğe haiz. Bu 7’nci kez yer değişimi ve bu yer değişimi ile beraber de daha güzelini iyi mi buluruz bunu da rahmetli Kadir Topbaş abimizle birlikte, o oralıdır, istişarelerimizi yaptıktan sonrasında Veysel Eroğlu hocamızla da bunun istişarelerini falan yaptık ve bu istişareler sonucunda da yaptığımız teknik tüm araştırmalarda şu andaki yerin en uygun yer olduğu ve birazcık daha nabız yoklaması da yaptık, mevcut Yusufeli’nde kalanlarla ilgili. Sonunda şu andaki yere karar verdik. Doğal bir tek burada iskan değil, bunun yanında devlet dairesinden tutun hastanesine varıncaya kadar tüm bunların hepsini orada inşa etme kararını aldık ve hızlıca de hamdolsun yeni Yusufeli’ni inşa ettik. Şimdi yerleşenler halden oldukca memnun. Okulda öğrenciler, esnaf aynı şekilde hızlıca de yerleşiyorlar. Öyleki zannediyorum ki 1 ay, 1,5 ayda oradaki yerleşim problemi çözülmüş olacaktır.”

Bir gencin, “Karşınıza tek başına çıkmaya cesaret edemeyenler ortak masa çevresinde toplandı. Hala aday çıkaramadılar. Sizce altılı masa aday çıkarabilecek mi, çıkaramadan dağılacak mı?” sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:

“Er yada geç, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne süre, YSK seçim takvimini açıklamış olduğu süre. Şu anda onlar gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler. Gündemi iyi mi meşgul ederiz, işte ‘Sen bir yiyecek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yiyecek hazırla sana gelelim.’ Şu ana kadar yaptıkları bu.”

MISIR İLE İLİŞKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile görüşmesine yönelik tepkilerle ilgili bir soruya karşılık, şu şekilde konuştu:

“Sayın Sisi ile yaptığımız görüşmede, Türkiye-Mısır ilişkilerinde, olayın liderler seviyesinde tartışılmasından öte, ben kendisine onu da söyledim, bizim Mısır halkıyla ilişkilerimiz değişik, tarih orada var. Son dönemde, bir 9 senelik süreç içinde bir sorun yaşadık. O akşam bilhassa de Katar Emiri’nin araya girişiyle bu adımı attık. O sıkıntıyı aştıktan sonrasında da bir otuz dakika 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile dar kapsamlı bir görüşme yaptık. ‘Şimdi alt düzeyde bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar, ondan sonrasında da biz görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim, tüm derdimiz, sizlerle Türkiye arasındaki bu kırgınlığı, dargınlığı gidermek. Akdeniz’de Türkiye-Mısır içinde bu şekilde bir sorun yaşanmaması gerekir’ dedik. Oldukça değişik bazı şeyler daha aramızda konuştuk. Hemen sonra da aldığım data, haberler çerçevesinde kendisi de bu görüşmeden oldukca mutlu olmuş, aynı mutluluk temennisini ikimiz de ilettik. Şimdi süreç başladı, bakanlarımızla bir süreç devam edecek. Hemen sonra da bir araya gelmek suretiyle Akdeniz’de, zira Mısır halkıyla Türkiye’nin birbiriyle olan bağlantıları oldukca değişik, bizim bu gücü başkalarına kaptırmamamız gerekir. Yunanistan’ın buralara yetişmesi, bu olacak iş değil. Onun için güzel gelişmeler olacak diye inanıyorum.”

‘BAE İLE MÜNASEBETLERİMİZ DAHA DA İYİ OLACAK’

Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle küslüğünü menfaate çevirmek isteyenler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar giderilince oyunlar bozuldu. Bunların içinde Birleşik Arap Emirlikleri. Şimdi bizim Birleşik Arap Emirlikleri ile münasebetlerimiz oldukça iyi bir konumda. Daha da iyi olacak. Bu malum bazı çevreleri rahatsız ediyor. Bundan sonraki süreçte iyi mi Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz.” dedi.

“Tanışmış olduğunuzda oldukca heyecanlandığınız bir şahıs oldu mu? Emine Hanım haricinde.” sorusu üstüne Erdoğan, dünya liderleri içinde, belli güce kavuşmuş, belli gücü elinde tutan, burnundan kıl aldırmayanlar bulunduğunu söylemiş oldu.

Bunlarla bir araya ulaştığında başta belli bir coşku yaşanabileceğini, ısınma turlarından sonrasında işin kolaylaştığını özetleyen Erdoğan, daha sonraki görüşmelerde coşku safhasının kalmadığını belirtti. Artık siyasette ustalık seviyesini yakaladıklarını dile getiren Erdoğan, “Hamdolsun bu coşku safhalarını aştık. Coşku falan artık oldukca gerilerde kaldı, o da hanımla tanışmamız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2023 seçimlerine giderken partideki heyecanın hala devam ettiğini düşünüyor musunuz?” sorusu üstüne de Konya’daki temaslarında bu heyecanın hala devam ettiğini yakından gördüğünü aktardı. Erdoğan, “Heyecanda herhangi sorun yoktur. Hele hele Cumhur İttifakı olarak beraber yürüdüğümüz bu yolda 2023 bizim yeni bir zafer yılımız olacaktır. Yeni bir taç takacağız, yolumuza o şekilde yürüyeceğiz.” dedi.

GENÇLERİ KÜLLİYE’YE DAVET ETTİ

Programda sohbet etmiş olduğu gençleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne çağrı eden Erdoğan, “Millet Kütüphanesi’ne fanatik kalacaksınız.” diye konuştu.

Yamaç paraşütü yaptığını belirterek, Konya’ya kalkış ve iniş pisti isteyen bir genç kıza da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oldukça tehlikeli bir spor. Bunu tekrar gözden geçir.” dedi.

Aynı gencin, “Yüce Önder Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü vardır ‘İstikbal göklerdedir’ diye…” sözüne Erdoğan, “Kızım, o paraşütle uçmayı söylemiyor.” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “TOGG açılışında giydiğiniz montlar oldukca güzeldi, bizlere de armağan eder misiniz?” denilmesi üstüne de görüşmede bulunan tüm gençlere montların armağan edilmesi emirini verdi.

‘BENİM KAHRAMANIM SİZSİNİZ’

Geçirdiği kazadan dolayı tedavi olamadığını söyleyen bir genç, kendisini bir okul açılışında gören Erdoğan’ın, tüm tedavi harcamalarını üstlendiğini söyledi.

Gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, “15 yıl süresince da asla bırakmadınız. Devamlı sordunuz, sordurdunuz. Hastanede ziyaretime bile geldiniz. Her insanın hayatında bir kahraman var, benim de kahramanım sizsiniz.” şeklindeki sözleri, öteki gençler tarafınca uzun süre alkışlandı. Erdoğan gencin sözleri üstüne duygulandı. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ