DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katılmış olduğu canlı gösterim programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Babacan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak adayın ilanı için 13 Şubat’ı işaret ettiğinin hatırlatılması üstüne “Yakındır, birkaç haftaya biter. Niyet o fakat hedef değil” dedi. Cumhurbaşkanı adayının yetki tartışmasıyla ilgili olarak “Direksiyon bir tane, sürücü bir tane” dedi.

“NİYET O AMA HEDEF DEĞİL”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 Şubat’ı işaret ettiğinin hatırlatılması üstüne Babacan, “Talibi ne vakit belirleyeceksiniz?” sorusu üstüne şunları söylemiş oldu:

“Yakındır, birkaç haftaya biter. Niyet o fakat hedef değil. 13’e kadar biterse iyi olur diyoruz fakat 1 hafta 10 gün uzaması problem olmaz. 30 Mart’a kadar süre var normalde. Biz yapılacak her şeyi bitirdik artık. Ortak Siyaset Metni’nin bitmesi lazım diyorduk, bir senedir bunu söylüyorum. Bu eğer olmazsa olmaz bundan dolayı ortak aday olacak, her şeyi soracaklar, neye bakılırsa yanıt verecek diyordum. Ortak adayımıza sorduklarında rehber burada.”

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Babacan, şunları kaydetti:

“GEREĞİ NEYSE YAPARIZ”

“DEVA Partisi olarak İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi icap ettiğini düşünüyoruz. Her partinin bu soruya ayrı ayrı cevabı olabilir fakat bu bir mutabakat metni. Partilerden biri yada birkaçı itiraz ederse metne girmez. Demokraside bunların hepsi var. Seçimlerden sonrasında, DEVA Partisi olarak bundan vazgeçecek halimiz yok. Seçimlerden sonrasında bunlar tekrardan değerlendirilecek. Seçime doğru giderken siyasal psikoloji değişik oluyor, seçimden sonrasında değişik oluyor. Tüm bu tarz şeyleri yine bakarız, konuşuruz, gereği her neyse yaparız.”

“O KADAR YANILTICI ŞEYLER YAZIP ÇİZİYORLAR Kİ”

“Ortak bir cumhurbaşkanı talibi belirlediğiniz takdirde liderlerin de başkan yardımcısı olarak bazı sorumluluklar üstlenmesi, bir yetkiyi paylaşmanız coşku verici geliyor bana. Bunun iyi mi yapılacağına dair tartışmalar fazlaca oldu. Bunu iyi mi öngörüyorsunuz? Bunun mekanizmasını anlatır mısınız?” sorusuna Babacan’ın yanıtı şöyleki oldu:

“Otobüsün bir tane şoförü olması gerekiyor. Sürücü, kurallara uymadan, kaide tanımadan, hız sınırını aşarak, çamurlu batak yollara sokarak kullanımı var. Bir de otobüsü kullanan şoförün kurallar bazında otobüsün nereye gideceğini, iyi mi bir seyahat olacağını baştan yolcularla konuşup, kurallara uygun halde ve yolcuların da içini rahat ettirecek halde kullanımı var. Şu anda hiçbir kaide tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyorum diyen bir sürücü var. Akla gelen her şeyi meydana getiren sürücü var. Ülke enflasyon çamuruna, bataklığına girmiş durumda. Hukukta, adalette çamura saplanmış durumdayız. Fakat yeni sistemde kurallara uyan bir şoförden bahsediyoruz. Bu ikisi içinde tercih. Siz yolcu olarak 85 milyonluk Türkiye otobüsünde hangi otobüse binmek istersiniz?

Vay 6 şahıs bir arabayı kullanamaz diyorlar. Kullanamaz doğal olarak. 6 tane cumhurbaşkanı mı olacak diyoruz? O denli yanıltıcı şeyler yazıp çiziyorlar ki. Bir tane cumhurbaşkanı olacak doğal ki. Fakat şoföre güvenerek otobüsü emanet etmek istiyoruz.”

“DİREKSİYON BİR TANE ŞOFÖR BİR TANE”

“Liderlerin başkan yardımcısı olma bahsini konuştunuz mu?” sorusuna ise Babacan’ın yanıtı şu oldu:

“Orada birkaç alternatif model var. Hangisinin olacağı, adayın ismiyle ilgili mevzular. Genel başkanların yeni yönetim modelinde, geçiş sürecinde pozisyonu ne olsun, sürecin neresinde, iyi mi olsunlar? Modellerden birisi genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması. Bu model, adayın genel başkanlardan birisi olup olmamasına bağlı. İşin ruhunda istişare ve uzlaşı var. 6 genel başkanın cumhurbaşkanıyla istişare ve uzlaşı içinde ülkeyi yöneteceği bir model var. Fakat direksiyon bir tane, sürücü bir tane.”

“TÜRKİYE’DE İLK, AVRUPA’DA ÖRNEĞİ AZ”

“Bu model Türkiye’nin problemlerine deva olur mu?” sorusuna Babacan “Avrupa demokrasilerinde bunun fazlaca sayıda örneği var. Avrupa’da azca gördüğümüz bir örnek, bu mutabakatın seçimden ilkin yapılması. Seçimden sonrasında oturuyorlar partiler mutabakat metni oluşturuyorlar. Başarıya ulaşmış protokol oluşturma süreçleri iyi mi yürüyor, onları inceledik. 6 parti ortak metin oluşturuyorsun, bu kolay değil. Hükümetten niye böyle bir durum çıkmıyor? Niye Cumhur İttifakı’nın ortak anayasa metni yok. Yeni anayasa deyip duruyorlar, nerede? Bizim var. Şu sebeple bu ortak emek verme kültürüyle oluşan işler. Onun için yapamazlar, mümkün değil. Türkiye’de ilk, Avrupa’da örneği azca” yanıtını verdi.

Babacan sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Şu anda hükümetin açıklamış olduğu uzun vadeli iktisat politikası yok. Orta vadeli program açıklıyorlar, program diye açıkladıkları hiçbir şeye uymuyorlar. Şu anda Türkiye’nin bir iktisat programı yok. Sayın Erdoğan’ın aklına geldiği vakit yapmış olduğu, gelmediği vakit yapmadığı rastgele savrulan bir Türkiye ekonomisi var. O yüzden yoksulluk artmış durumda.”

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Lütfü Türkkan ve Ali Mahir Başarır için flaş karar

Haberi duyan oltasıyla sahile koştu! Kova kova balık götürdüler

BAYKAR ile Portekiz içinde SİHA görüşmesi