Son dakika haberi… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu, ABD’ye gitti, NewYork’ta sokağa düştü, gizli saklı ve gizemli toplantılar yapmış oldu, Pensilvanya istikametini takip ederek 8 saatlik bir süre içinde de ortadan kayboldu. Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti şaibelidir, A’dan Z’ye şüphelidir.” dedi.

Bahçeli, partisince Konya’daki Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenen “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” başlıklı mitingde yapmış olduğu konuşmada, Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden ocağı faciasından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi.

Maden ocağında meydana gelen feci patlamada 41 maden işçisinin yaşamını kaybettiğini özetleyen Bahçeli, “110 madencimizden de 58’si kurtarılmıştır. Ek olarak yaralı kurtulan kardeşlerimiz şu anda hastanelerde tedavi edilmektedir. Onların da şifa bulacağına inancım ve ümidim tamdır. Yaşanmış olan acı hepimizin ortak acısıdır. Felaketin ağırlığı hepimizin üstüne çökmüştür, fakat milletçe elbirliği yaparak bu sıkıntılı günlerin üstesinden Tanrı’ın izniyle geleceğiz. Böylesi felaketlerin yine etmemesi için tüm tedbirler sırasıyla alınacak, yaralar sarılacaktır.” diye konuştu.

Devlet Bahçeli, Amasra’ya bir genel başkan yardımcısı ile belediye başkanlarını görevlendirdiklerini belirterek, “Biz bir avuç kömür için bir yaşam veren, her türlü risk ve tehlikeye açık halde çalışan özverili ve cefakar kardeşlerimizle ailelerinin de yanındayız, yanında olacağız.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin 2023’te iki büyük siyasal ve zamanı süreci yaşayacağını vurgulayan Bahçeli, ilkinin, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri, ikincisinin de Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü bulunduğunu hatırlattı.

Artık tüm yolların 2023 seçimlerine açıldığını vurgulayan Bahçeli, “Kararınız kaderinizi, iradeniz aydınlık bir geleceğin rotasını belirleyecektir. Zaman anbean yaklaşmakta, çember günbegün daralmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla yine Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibarıyla fazlaca kuvvetli bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı’nın tezahür etmesidir.” sözlerini sarf etti.

Bahçeli, Türkiye’nin önünün kesilmek istendiğini, Türkiye’nin büyümesinden hastalık duyanların, söz dinleyen değil sözü dinlenen, sesi kesilen değil sesi yükselen, önü alınan değil ön alan bir Türkiye gerçeğini hazmedemediklerini bildirdi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ ŞAİBELİDİR, A’DAN Z’YE ŞÜPHELİDİR”

CHP’nin, kurum zamanı olan 9 Eylül 1923 çizgisinden bütünüyle koptuğunu ve uzaklaştığını kaydeden Bahçeli, şu şekilde devam etti:

“Kılıçdaroğlu CHP’yi tanınmaz hale getirmiştir. HDP’ye bakanlık vaadinde bulunan bugünkü CHP’dir. Terörle mücadeleye karşı çıkan bugünkü CHP’dir. PKK’nın arkasında vagon olan bugünkü CHP’dir. FETÖ’ye el uzatan bugünkü CHP’dir. Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkan bugünkü CHP’dir. Ulusal haklarımıza, egemenlik hukukumuza itiraz edip kara çalan bugünkü CHP’dir. Aziz Mustafa Kemal Atatürk yaşamış olsaydı, bugünkü CHP yönetiminin gözünün yaşına bakmaz, kulaklarından tuttuğu benzer biçimde kapının önüne koyar, alayını birden kovardı. Kılıçdaroğlu, ABD’ye gitti, NewYork’ta sokağa düştü, gizli saklı ve gizemli toplantılar yapmış oldu, Pensilvanya istikametini takip ederek 8 saatlik bir süre içinde de ortadan kayboldu. Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti şaibelidir, A’dan Z’ye şüphelidir. Hangi sözleri almış olduğu, hangi sözleri verdiği, Cumhurbaşkanlığı talibi için kimlerle dirsek teması içinde olduğu, izin ve icazet maksadıyla hangi kapıları aşındırdığı azca fazlaca malumumuzdur. Bu Kılıçdaroğlu, zalimlerin içimize sızdırdığı Truva atıdır. Bu Kılıçdaroğlu ve zilletin öteki partileri emperyalizmin maşasıdır. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi gayrimilli, gayriahlaki, gayrimeşru bir savrulmanın tam göbeğindedir.”

Bahçeli, Rusya-Ukrayna savaşı karşısında ABD’nin telkin ve tembihlerine aynen riayet edip “Ukrayna’dan yana olamayız” diyen Kılıçdaroğlu’na, bir karşıcılık zihniyetine, bir ittifak anlayışına “ulusal” ve “yerli” demenin mümkün olmadığını, akıl ve terbiye sahibi bulunduğunu iddia etmenin söz mevzusu olamayacağını söylemiş oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ABD’de, “Batı uygarlığının bir parçası olmak istiyoruz” söylediğini özetleyen Bahçeli, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Zillet ittifakı itiraf edemese de biz büyük bir uygarlığın varisleriyiz. Konya Türk-İslam uygarlığının kemer taşı, mazisi fazlaca eskiye dayanan ana omurgasıdır. Konya, yaşanmış Türk-İslam asırlarının canlı şahididir. Türk olmak, Müslüman olmak en kutlu, en yüksek, en göz kamaştırıcı uygarlıktır. Kılıçdaroğlu’nun uygarlık mantığı uyduluktur, uyuzluktur, uyuklamaktır, uyuşukluktur. Biz bu topraklarda devletler kurarken, yaktığımız uygarlık meşalesi cihana ışıklar salarken, bugünün çağdaş geçinen mihraklarının dedeleri Müslüman Türk kanını dökmek için her fırsatı kullanıyordu. Kılıçdaroğlu bunu göremediğinden dolayı zillet içindedir. Irade zayıflıkları kendisinin bile taşımayacağı fazlaca ciddi bir kambur haline gelmiştir.”

Bahçeli, yapmış olduğu konuşmada, MHP olarak cumhurbaşkanı adaylarının Recep Tayyip Erdoğan bulunduğunu söylemiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP’nin TBMM’de güçlenmesi için kendisini dinleyenlerden destek isteyen Bahçeli, “Zillet ittifakının Türkiye’nin geleceğinde yeri olması imkansız, sözü olması imkansız, oranı olması imkansız. Bu ittifakın talibi kim olursa olsun Türk milletine sökmez, ulusal iradeden geçer notu elde edemez. Hamdolsun bizim adayımız belli, kararımız nettir.” diye konuştu.

Alandaki vatandaşlara “Milliyetçi Hareket Partisine ‘evet’ diyor muyuz?, Cumhur İttifakı’nı TBMM’de güçlendiriyor muyuz? Yeni bir anayasa için milletvekili sayımızı zirveye çıkarıyor muyuz?” diye soran Bahçeli, gelen “Evet” cevabı üstüne “Bu ‘evet’ler Türkiye’yi dışarıda yakınma eden, içeride tahrip etmek için kuyruğa giren Kılıçdaroğlu’na Süleyman Şah’ın mahdumu Kılıçarslan’ın, muhterem ecdadımızın tamamının tarihten gelen kudret dolu ikazıdır.” ifadesini kullandı.

“TARAFIMIZ KESİNLİKLE BARIŞÇIL ÇÖZÜMDÜR”

Bahçeli, Türkiye’nin mazlumların umudu, gariplerin sığınağı, çaresizlerin barınağı bulunduğunu vurgulayarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Türkiye, sulh, refah ve istikrarın bir insan hakkı olduğu görüşündedir. Bundan dolayı Rusya ile Ukrayna arasındaki tarafımız kesinlikle barışçıl çözümdür. Akan kanın durması arzumuzdur, silahların susması arayışımızdır, diplomatik müzakerelerin hakimiyeti beklentimizdir. Çatışmanın sonu yoktur, savaşın sonucu yoktur. Paylaşılamayacak hiçbir şey yoktur. Türkiye’nin etken arabuluculuk misyonuyla tahıl koridoru açılmıştır. Afrikalı evlatların karnı doymuş, kursaklarından sıcak ekmek girmiştir. Rusya ile Ukrayna içinde tutsak takası gerçekleşmiş, buna arabuluculuk icra eden ülkemiz küresel çapta takdir edilmiştir.”

“AVRUPALILAR NASIL ISINACAKLARININ DERDİNDE, NASIL AYDINLANACAKLARININ KAYGISINDA”

Bugünlerde Türkiye’nin doğu-batı aksında gaz deposu olmasının gündeme geldiğine işaret eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Putin, gaz tedarikinde en güvenilir güzergahın Türkiye bulunduğunu açıklamıştır. Şimal akım hatları gözden düşerken, TürkAkım Projesi sivrilmiştir. Türkiye enerji jeopolitiğinde çok büyük bir avantaja erişmiştir. Enerji darboğazıyla boğuşan Avrupa vatanlarında endüstri üretimi günden güne düşmektedir. Enflasyon baskısının yanında ekonomik durgunluk bir sel misali yaygınlaşmaktadır. Avrupalılar iyi mi ısınacaklarının derdindedir, iyi mi aydınlanacaklarının kaygısındadır. Ülkemizin ise bu şekilde bir problemi asla söz mevzusu değildir. Zillet ittifakı üç maymunu oynasa da Türkiye enerjinin ağırlık merkezine konuşlanmak üzeredir. Türkiye’nin başarısı dengeli, dürüst ve fazlaca boyutlu dış politikanın mahsulüdür. Tanrı’ın izniyle yaşam pahalılığı da yenilecektir. Konjonktürel olarak yükselen enflasyon ne olursa olsun indirilecektir.”

Bahçeli, ülkenin geleceği için Cumhur İttifakı’nın tarihsel yürüyüşünün kesintiye uğramaması icap ettiğini söylemiş oldu.

“Demokrasi” diyenlerin, “Parlamenter Sisteme geri dönme çağrısı” yapanların bazı planlar içinde bulunduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Türkiye münafık ve müptezel niyetlere teslim edilemez. Terörle mücadeleye bakınız, sınır ötesinde ve yurt içinde hainler kaçacak delik aramaktadır. Teröristler ya teslim olacak ya olacaktır, aksi halde alayı birden imha edilecektir. Başka umar yoktur, öteki tüm yollar kapalıdır. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Libya’da, Karabağ’da Türkiye’nin haklı, meşru ve hukuki gücü tedavüldedir. Hiçbir hakkımıza dudak bükülmemektedir. Nerede bir mesele alanı var ise Türkiye oradadır. Artık Tanzanya’da bile demir yolları icra eden bir Türkiye vardır. Şu anda Türkiye’de beş bin şantiye gece gündüz etkin haldedir ve 700 bin kardeşimiz iş yapmaktadır. Yollar, köprüler, tüp geçitler, süratli trenler, tüneller, havalimanları ülkemizin dört bir yanını sarmıştır. İstihdam, yatırım, ihracat, üretim seferberliği itimat vermektedir. Diyeceğim şudur ki; Cumhur İttifakı istikbalin mimarı, istiklalin mihmandarı olmaya sonuna kadar vardır ve bunda da kararlıdır.”

“KÜFRÜN ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ”

TBMM’de kabul edilen “dezenformasyonla savaşım düzenlemesi” olarak malum Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişim Yapılmasına Dair Kanun’un Millet İttifakı’nca eleştirildiğini hatırlatan Bahçeli, şu şekilde devam etti:

“Ağızlarına ne geldiyse kurşun benzer biçimde söylüyorlar. ‘Sıkıdüzen yasası’ diyorlar, ‘zulüm yasası’ diyorlar, özgürlüklere pranga vurulduğunu iddia ediyorlar. Nede olsa düzmece hesap açıp fitne yayamayacaklar, huzursuzlukların sebebi budur. Toplumsal medyada provokasyon yapamayacaklar, korkularının temeli bundandır. Yalan haber yapmayanın, hakaret etmeyenin, kara çalma atmayanın kabul ettiğimiz yasadan rahatsız olmasına hiçbir şekilde gerek ve yer yoktur. Kimin sesi fazlaca çıkıyorsa, kimler feryat figan ediyorsa onlara dikkat ediniz, zira Türkiye’yi toplumsal medya vesilesiyle karıştırmak isteyen işte bu emel ve yüzlerdir. Küfrün özgürlüğü olması imkansız, kötülüğün özgürlüğü olması imkansız, ihanetin özgürlüğü asla olması imkansız. Rezaletin özgürlüğü olması imkansız. Yalan haberleri birer birer servis etmenin, iç sulh ve refah ortamını yıkıcı girişimlerin hakla, hukukla, basın ve gösterim özgürlüğüyle hiçbir bağları olması imkansız. Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça. Türkiye toplumsal medyada bulunmadı, buraya da teslim edilemez. Dijital teröre ödün vermeyeceğiz, toplumsal medya infazlarına sessiz kalmayacağız. İnsan onuruyla oynayan alçaklara, fake hesaplardan hücum eden kanı bozuklara inşallah göz açtırmayacağız.”

Bahçeli, milletin iradesinin ortada bulunduğunu belirterek, “Sayın Kılıçdaroğlu’na ve zilletin öteki ortaklarına Hz.Mevlana’nın sözüyle tavsiyede bulunuyorum; ‘Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin. Zira bülbül güle, karga da çöplüğe götürür.’ Zillet ittifakı da çöptedir. Kılavuzları yanlıştır, pusulaları bozuktur, vicdanları tutsaktır. Türkiye’ye zilletten hayır gelmez. Bu zillet ittifakından hiçbir yol olmaz, olması imkansız.” dedi.

Bahçeli, MHP’nin ve Cumhur İttifakı’nın ulusal birlik ve beraberliğin yanında bulunduğunu vurgulayarak, “Zillet ittifakı, İmralı canisinin, terörist başı Gülen’in, PKK’nın, dağılmanın, kavganın, karışıklığın, karanlığın, sömürgecilerin yanındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, Konya’nın, Afyonkarahisar’ın, Burdur’un, Isparta’nın, Karaman’ın, mazlumların, mağdurların, ülkemizi büyütme, geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren her insanımızın arkasındadır. Biz, bağımsız ve kuvvetli Türkiye’den tarafız. Biz, ‘Feda edilecek tek bir insanımız yok, beraber Türkiye’yiz’ diyen tarafız. Biz, zalime Yavuz, mazluma Yunus olan tarafız. Biz, küresel oyunlara karşı ulusal duruştan tarafız.”

“Biz beraber Türkiye’yiz” diyen herkesi öz kardeş kabul ettiklerini dile getiren Bahçeli, aydınlık, nurlu bir geleceğin Türkiye’yi beklediğine inancının tam bulunduğunu söylemiş oldu. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yaralı madencilere ziyaret

Bakan Koca, yaralıların son durumunu deklare etti

Bartın’daki patlamayla ilgili fazlaca acı detay! Bakan Dönmez deklare etti