• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
SON DAKİKA | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine toplantısı sonrası net izahat: İsrail devlet aklını tamamen yitirdi, bir an ilkin durdurulmalı

SON DAKİKA | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine toplantısı sonrası net izahat: İsrail devlet aklını tamamen yitirdi, bir an ilkin durdurulmalı

[ad_1]

Son dakika: Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 3 haftalık aranın arkasından Beştepe’de bugün toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı 2 saat 30 dakika sürdü. Eleştiri toplantının arkasından Cumhurbaşkanı Erdoğan millete seslendi.

Cumhuriyet’in 100’üncü yaşına ulaşmasının sevincinin yaşandığı bu zamanı günlerde, tüm vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Erdoğan, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk başta olmak suretiyle Ulusal Savaşım’nin tüm kahramanlarını, aziz şehitleri, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazileri rahmet ve saygıyla yad etti.

AA-20231031-32588285-32588282-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN
Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için samimiyetle çalışan her insana teşekkür eden Erdoğan, gerek telefonla arayarak gerekse ileti göndererek 100’üncü yıl heyecanını paylaşan dost ülkelerin liderlerine şükranlarını sundu.

Erdoğan, yurt dışı temsilciliklerinde düzenlenen 29 Ekim törenlerine katılan misafirlere de teşekkür ederek, şu şekilde konuştu:

“Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü manasına ve önemine yakışır bir halde 85 milyon olarak hep beraber büyük bir gururla kutladık. Bilhassa İstanbul Boğazı’nda meydana getirilen geçit törenimizde, ülkemizin müdafa sanayisi alanında ulaşmış olduğu seviyeyi tekrardan görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 cenk gemimiz tarafınca meydana getirilen geçit töreni, bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk ve Türk Yıldızları ile kahraman ordumuzun tüm komutanlarını, tüm mensuplarını buradan yine kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın enerjisini göstermesi yanında, oldukça mühim stratejik mesajlar da içeriyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü senesinde bazı gerçekleri yine hatırlattık. Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar haiz çıkacağımızı, mabetlerimizin üstüne namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün beş kez gök kubbeyi çınlatan ezanlarımızı susturmayacağımızı, rengini şehitlerimizin kutsal kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya duyuru ettik.”
AA-20231031-32588285-32588284-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN

Bölgenin içinden geçmiş olduğu muhataralı dönemde bu mesajların doğru bir halde okunacağına inandığını dile getiren Erdoğan, “Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, iç işlerinde gözümüz yok. Biz yalnız ‘Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah’ diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin senedir kesintisiz savaşım eden, bağımsızlık ve istikbali için devamlı karşılık ödeyen bir millet olarak, bunun bir tercih değil yükümlülük bulunduğunu altını çizdi.

“GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN DE MURADINI YANSITMIŞTIR”

Türkiye’nin hayatta kalabilmek için başta müdafa sanayisi olmak suretiyle her alanda kuvvetli olmak, devamlı kendini geliştirmek zorunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “Öteki türlü çekile çekile 780 bin kilometrekareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bizlere oldukça göreceklerini oldukça iyi biliyoruz. Bu gerçeğin şuurunda olarak, hiç kimseye husumet beslemeden, asla hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

AA-20231031-32588488-32588485-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN
Erdoğan, 100’üncü yıl hitabında, Türkiye’nin son bir asırda kat etmiş olduğu mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduklarını anımsatarak, birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettikleri rakamların, kimin Cumhuriyet’e hakkıyla haiz çıktığını, kimin bunun istismarını yaptığını açıkça gösterdiğini altını çizdi.

100’üncü yıl etkinliklerinin ulusal bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet’i salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, Cumhuriyet adına bu ülkede senelerce cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl Cumhuriyet’i tapulu mülkü şeklinde görenlere bu zamanı yıl dönümünün iyi mi algı edilmesi icap ettiğini gösterdik. Ek olarak günlerdir kutlamalarla ilgili yalan yanlış data yayarak, milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine Cumhuriyetimizi, ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icabet ederek evlerini, araçlarını, iş yerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

Pazar günkü tablo Gazi Mustafa Kemal’in de muradını yansıtmıştır. Gazi’nin ortalama bir çağ ilkin yapmış olduğu şu uyarma son aşama mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları, Gazi Mustafa Kemal bakınız iyi mi uyarıyor, ‘Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları açıklayın.’ Evet, Cumhuriyet’i sahiplenmek, Gazi’nin emanetine sahiplenmek, övgü yarışına girmekle olmaz, ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi’nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz, işte bunu sağladık, bunu başardık.”

“BUNLARIN KİM OLDUKLARINI BİLİYORUZ”

Kendi dönemlerine kadar Türkiye’nin en büyük problemininin, milletin kurduğu Cumhuriyet’i milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle hesaplaşma aracı haline dönüştüren istismarcılar bulunduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Gardırop Atatürkçüleri senelerce bu ülkeyi ikinci derslik demokrasiye, ikinci derslik ekonomiye mahkum ve zorunlu etmişlerdir. Cumhuriyet’e ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır. Gazi’nin vefatından sonrasında milleti senelerce inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip, senelerce sandığı önünden kaçıranlar bunlardır. Rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kadar, Türkiye sevdasıyla çalışanlara yaşamı zindan edenler bunlardır. Güya Cumhuriyet’i koruma adına 1960’tan itibaren her 10 yılda bir ulusal iradeye kastedenler bunlar, Anadolu insanını ‘takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam’ diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kızlarımızı kılık giysilerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Hanımefendilerin yalnız okuma hakkını değil, kamuda emek harcama ve seçilme hakkını da gasbedenler gene bunlardır. ‘Cumhuriyet mitingleri’ adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Sırf oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler gene bunlardır, bu faşist zihniyetin mensuplarıdır.

AA-20231031-32588488-32588482-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN

Milletle ve ulusal iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler, bugün de değişik yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz, bunların kim olduklarını ve hangi habis niyetlerle hareket ettiklerini oldukça iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz, hiçbir süre prim vermeyeceğiz.”

Demokrasiden ve ulusal iradenin rehberliğinden ne 40 yılı aşan siyasal yaşamı süresince ne de 21 senelik iktidarları döneminde asla sapmadıklarını belirten Erdoğan, hizmet ve yaratı siyasetini dünya görüşlerinin merkezine yerleştirdiklerini, siyasal ikballeri uğruna milleti kutuplaştıranlardan değil, tüm kesimleriyle toplumu kucaklaştıranlardan olduklarını söylemiş oldu.

Erdoğan, kimseyi dışlamadan, farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef, aynı alınyazısı çevresinde biriktirerek ulusal birliği tahkim ettiklerini vurgulayarak, “Yılların ihmallerini gidermekte kalmadık, Gazi’nin ‘En büyük eserim’ söylediği Türkiye Cumhuriyeti’ne tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Ulusal iradeyi hakim kılmak, demokrasimizi tüm kurum kurallarıyla tesis etmek, cumhurla Cumhuriyet arasına çekilen tel örgüleri kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olması için gece gündüz demeden çalıştık, çabaladık, savaşım verdik.” diye konuştu.

“TÜRKİYE 100. YAŞINI KUTLARKEN DAHA ÖNCE OLMADIĞI KADAR GÜÇLÜDÜR”

Eksiklerle kusurların, yapılmak istenip de tüm gayretlere karşın yapılmayan şeylerin de şüphesiz bulunduğunu dile getiren Erdoğan, “Elini vicdanına koyan her insanın kabul edeceği gerçek şudur; Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşını kutlarken daha ilkin asla olmadığı kadar güçlüdür, güvendedir, itibarlıdır. 21 yıl süresince karşılaştığımız onca engele, zorluğa ve saldırıya karşın bu düşsel gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

AA-20231031-32588488-32588484-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN

Erdoğan, pazar günü itibarıyla girilen Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, şu şekilde devam etti:

“Daha çok demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, rahatlık ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olmaya çağrı ediyoruz. Biz beraber Türkiye’yiz. Biz tüm zenginliklerimizle büyük Türk milletiyiz. Biz zamanı şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bizlere yakışan birliktir, beraberliktir bir duvarın tuğlaları şeklinde kenetlenmektir. Bunu başardığımızda Tanrı’ın izniyle önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı’nı, kucaklaşmanın, büyümenin, kalkınmanın ve barışın yüzyılı yapacağımıza yürekten inanıyorum. Görüş farklılıklarına karşın Türkiye ortak paydasında ve Türkiye Yüzyılı ülküsünde birleşen her insana buradan teşekkür ediyorum.”

“İSRAİL 25 GÜNDÜR İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR”

Cumhuriyet’in 100. yaşını Gazzelilerin ve Filistinlilerin katliama uğramış olduğu hüzünlü bir dönemde karşıladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söylemiş oldu:

“7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz oldukça büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakılıyor. Avrupa ve ABD’nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor. El Ehli Hastanesi’nden sonrasında dün de Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi İsrail güçleri tarafınca hedef alındı. Kanser hastalarını tedavi eden bu tehlikeli sonuç sıhhat kuruluşu İsrail barbarlığının son olarak kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa muharebede bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, bir ülkenin yada şehrin sıhhat altyapısı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur.”

Erdoğan, devletlerin cenk hukukuna uymakla yükümlü olduğuna işaret ederek, “Yalnız bu hücum bile tek başına İsrail’in hiçbir hak, hukuk ve insani kıymet tanımadığını ispata yeterlidir. İsrail’in direkt sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne dek bir çok bebek, çocuk ve hanım olmak suretiyle 8 bin 500 Filistinli şehit edildi, 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Birleşmiş Milletler’e gore 1000’den fazla cenaze halen yıkıntıların altında. Yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze’deki binaların oldukça mühim bir kısmı yıkıldı yada tahrip oldu. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası üç hafta ilkin kesilen Gazzeliler bir taraftan açlıkla öteki taraftan da ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor.” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”

Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkelerin bu kıyıma açık destek verdiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Türkiye olarak ilk günden bu yana sergilediğimiz insani, adaletli ve onurlu tavrı bugün de sürdürüyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizin altını her fırsatta çiziyoruz. Daha çok kan dökerek, daha çok çocuk öldürerek, daha çok hastane, okul, cami, kilise, pazar yeri vurarak, Gazze’ye daha çok bomba yağdırarak güvenliğin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve teşkilat şeklinde davranan İsrail’in bir an ilkin durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de işlenen cenk suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Gazzeli mazlum ve masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız.”

Erdoğan, çatışmaların daha çok büyümeden sona erdirilmesine dair siyaset önerilerini AK Parti’nin grup toplantısında paylaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

AA-20231031-32588719-32588717-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN

“28 Ekim’de Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirdiğimiz Büyük Filistin Mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. 1,5 milyondan fazla insanımızın iştirak etmiş olduğu mitingimiz başta İsrail olmak suretiyle dünyanın birçok yerinde oldukça yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz bu konudaki hassasiyetini kuvvetli halde ortaya koydu. Pazar günü Londra’dan Paris’e, New York’tan Berlin’e, Pakistan’dan Lübnan’a kadar dünyanın değişik köşelerinde terbiye, vicdan ve duyarlılık sahibi insanoğlu Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail ile dayanışma adına yalnız gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri oldukça kıymetli buluyoruz. İstanbul’daki mitinge iştirak ederek Gazze için kıyama kalkan siyasal parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve 1,5 milyonu aşkın yürekli insana burada yine teşekkür ediyorum.”

“YENİ BİR GÜVENLİK MEKANİZMASININ TESİS EDİLMESİNİ GEREKLİ GÖRÜYORUZ”

Erdoğan, 25’inci günü geride kalan katliamın önüne geçilmesinin, en öncelikli sorun bulunduğunu vurgulayarak, “Bunun için evvelemir de ateşkesin sağlanması, arkasından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakleriyle düzenlenecek Filistin İsrail Internasyonal Sulh Konferansı’nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini lüzumlu görüyoruz. Bu şekilde bir adım atılması halinde Türkiye olarak mesuliyet almaya hazırız. Bizim gayemiz bölgemizi içine sürüklendiği bu anafordan çıkarmaktır.” diye konuştu.

Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken Gazzelilere tüm imkanlarla haiz çıkmaya devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde bugüne dek 10 tayyare dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanı’na sevk ettik. Aralarında doktorların, sağlıkçıların, AFAD, Kızılay, basın mensuplarının da olduğu 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık. Ülkemizin gönderilmiş olduğu ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha çok insani yardım tırının Refah Kapısı’ndan Gazze’ye girişine izin verildikçe ikimiz de yardımlarımızı artıracağız.” bilgisini verdi.

“BATI GAZZE’DEKİ İNSANLIK SINAVINDA SINIFTA KALMIŞTIR”

Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın açık tutulması mevzusunda internasyonal toplumun İsrail yönetimine baskı yapmasının önemine işaret eden Erdoğan, Türkiye’nin dün meydana gelen şeklinde bugün de Filistinli kardeşlerinin yanında bulunduğunu ve bunun gereğini yerine getirdiğini söylemiş oldu.

Erdoğan, “Sadece başta Avrupalı ülkeler olmak suretiyle Batı dünyası, Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Tam 25 gündür çocuklar ölüyor, hanımefendiler ölüyor, hastaneler bombalanıyor. Tam 25 gündür 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam 25 gündür Gazze’de insanlığa ilişkin ne kadar haslet var ise hepsi tek tek yok ediliyor fakat Avrupa Birliği bırakın İsrail’i kınamayı, çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor.” diye konuştu.

AA-20231031-32588719-32588718-CUMHURBASKANI_RECEP_TAYYIP_ERDOGAN

Internasyonal basın müesseselerinin, 34’ten fazla meslektaşları Gazze’de öldürülmüş olduğu halde eleştirel tek cümle dahi kuramadığına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bunu yapmadıkları şeklinde hepsi bir ağızdan İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze’deki Birleşmiş Milletler müesseselerinin ve mensubunun hedef alınmasını yalnız seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Hasılı, sorun Türkiye ve İslam dünyası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, İsrail’in cenk suçları karşısında ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor. Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne izleyici kalanların, yarın herhangi bir mevzuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz. Aslolan olan zor zamanda konuşmaktır, hakikatleri bugün dile getirmektir, hakkı bugün haykırmaktır. İsrail’in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez.”

Erdoğan, bundan sonrasında da dik ve kesin duruşlarını koruyacaklarının altını çizdi.

“30 YIL SONRASININ HEDEFLERİNİ BELİRLİYORUZ”

Internasyonal alanda tesir sahibi bir ülke olmanın yolunun, tüm unsurlarıyla ekonomisi kuvvetli ülke olmaktan geçtiğine işaret eden Erdoğan, bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaşmış olduğu zorlukların üstesinden başarıyla gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Erdoğan, eylül başlangıcında Orta Vadeli Program’ı kamuoyuyla paylaştıklarını dile getirerek, şu şekilde devam etti:

“2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Senelik Programı, geçen hafta yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planı’nı Meclisimizin takdirine sunduk. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı’nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonrasında yürürlüğe koyacağız. Katılımcı bir anlayışla tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en mühim özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete itimatı zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz.”

Cumhuriyet’in 100. yılına 21 yıl öncesiyle benzetme dahi edilemeyecek kadar kuvvetli bir ülke olarak girildiğini dile getiren Erdoğan, “İstanbul’un fethinin 600. seneidevriyesini inşallah satın alma paritesine gore dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri olarak karşılayacağız.” dedi.

Erdoğan, Türkiye ekonomisi için 2053 hedeflerinin 7,7 trilyon dolar ulusal gelir düzeyine ulaşmak bulunduğunu söyleyerek, Türkiye’nin, bugün birileri için hayal şeklinde görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyel, olanak ve kapasiteye fazlasıyla haiz bulunduğunu altını çizdi. (AA)

Günün önemli manşetleri

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Polis ve öğrenciler arasında arbede yaşandı!Polis ve öğrenciler içinde arbede yaşandı!
CHP'de kurultay öncesi kritik zirve! Özgür Özel'e destek kararını duyurduCHP’de kurultay öncesi tehlikeli sonuç zirve! Özgür Hususi’e destek kararını duyurdu
Bipolar hastası adam dehşet saçtı! Önce eşini sonra kendini vurduBipolar hastası adam dehşet saçtı! Ilkin eşini sonrasında kendini vurdu



[ad_2]
Kaynak: webhane.com

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN