AK Parti, Aydın’da ‘Doğru Kent Buluşmaları’ programı kapsamında bir etkinlik düzenledi.

Etkinliğe; Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve İzmir milletvekilleri ve AK Parti MKYK üyeleri katıldı.

Programda enflasyona yönelik izahat icra eden Bakan Alim, mücadelede iki ana yaklaşıma dikkat çekti.

“Türkiye büyüyerek, üreterek ve ihracat yaparak problemi çözüyor”

Bakan Alim, “Enflasyonla mücadelede iki ana yaklaşım var. Biri ekonomiyi soğutarak, küçülterek savaşım etmektir. Talep düşerse fiyatlarda aşağı eğilim adım atar. Bu işsizlik, yoksulluk yaratır. Tüm problemi yoksulların üstüne yıkarak altından kalkma arayışıdır. İkincisi büyüyerek, üreterek, ihracat yaparak çözmektir. Türkiye bu ikinci yolu tercih etmiştir. Bunun bir bedeli var mıdır? Vardır. O karşılık, enflasyon gelirlerini kendileri belirleyemeyen insanların gelir yitirilmesine yol açmaktadır. Türk devleti olarak bu mevzuda oldukça emin bir halde ücretlerimizi, emeğe dayalı gelir elde edenleri korumuş olan bir toplumsal siyaset uyguluyoruz. Türkiye tarihinde ilk kere asgari tutarı geçen aralık ayının sonunda yüzde 50 oranında arttırdık. Tüm ücretlilerin asgari ücret seviyesindeki gelirlerinden vergiyi kaldırdık. Bu gerçek anlamda bir devrimdir.” ifadelerini kullandı.

“Aralık ayı geliyor, tekrardan durum değerlendirilecek”

Enflasyonla savaşım çalışmalarının devam ettiğini özetleyen Bakan Alim, “Bu yetmedi. Enflasyonun tahribatı devam edince yüzde 30’luk bir artış daha yaptık. Matematiksel olarak yüzde 80 oranında bir asgari ücret artışı yaptık. Aralık ayı geliyor. Tekrardan durumu değerlendireceğiz. Kamu çalışanları içinde oldukça ciddi problemler vardı. Biz her insana adil bir halde ek gösterge verdik. Kamu çalışanlarımızı da koruduk. Enflasyonun tahribatını ortadan kaldıracak emek vermeyi gerçekleştirdik.” dedi.

“EYT’yi çözeceğiz”

Yeni çalışmaların bulunduğunu ifade eden Bakan Alim, “EYT denilen bir sorun var. Onu çözeceğiz. Aralık ayında Meclis’e intikal ettireceğiz. Geçici işçiler sorununu çözüyoruz. Taşeron işçilerden geçmeyen ortalama 90 bin kişilik bir işçi kitlesi var. Onlara kamuda kadro veriyoruz. Türkiye’nin ne problemi var ise onları çözüyoruz. Bu tarz şeyleri seçim kazanmak için mi yapıyoruz? Hayır. Seçimi esasen biz kazanacağız. Bu tarz şeyleri Türkiye’nin sorunlarını çözmek, bizim görevimiz olduğundan yapıyoruz. Enflasyon meselesini de çözerek ileri doğru gideceğiz. Kendi kaynaklarıyla 300 milyar dolar üreten bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Dünyanın krizi derinleşecek fakat Türkiye büyüyerek bu krizden çıkacak.” dedi.

“Batı uygarlığının hegemonik üstünlüğünün sona erdiği bir dönem”

Kent Buluşmaları’nın Türkiye’nin meselelerini münakaşa, vatandaşın sorunlarını dinleme fırsatı verdiği için siyaseten oldukça kıymetli bulunduğunu ifade eden Bakan Alim, “Bu vesileyle bugün sizlerle karşı karşıya kaldığımız Türkiye’nin nerede durduğuna dair bazı sorunları paylaşmak isterim. Dünyada, Birleşmiş Milletler’de Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirmiş olduğu meseleler, dünyada yaşanmış olan büyük krizin ortaya koyduğu insanlık meselelerinin iyi mi çözüleceğine dair mühim bir bakış açısını dile getiriyor. Geçtiğimiz iki yüzyıl Batı hegemonik bir dönem yaşadı. Bugün yaşanmış olan tüm krizler batının hegemonyasının çöküş periyodunun emareleri olarak değerlendirilmektedir. Birçok stratejist ve bilim adamı bu meseleyi tartışıyor. Hakikaten Batı uygarlığının hegemonik üstünlüğünün sona erdiği bir dönem. Bunun son yüzyılı da Amerikan hegemonyasının çöküşü.” diye konuştu.

“Türkiye sulh kurucu olarak ortaya çıktı”

ABD ve Batı sistemi çökerken hegemonyasını kaybetse de konumlarını bir süre daha devam ettirebileceklerini ifade eden Bakan Alim, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Batı’nın ekonomik sömürüsünü artırarak kurduğu bağımlılık ilişkisi periyodunun peşinden Batı bu ilişkileri kaybediyor fakat kendi konumunu sürdürmesinin yolları başka yerlerden geçiyor. Baskı ve sertlik araçlarıyla bunu sürdürmek istiyor. ABD Birleşik Devletleri, dünyada savaşlar çıkarıyor. İç savaşlar çıkarıyor. Terör örgütlerini bunun için destekliyor. Bu Batı‘nın istikrarsız hale getirmiş olduğu coğrafyaları kendine bağımlı kılma arayışıdır. Askeri darbelerle, askeri diktatörlerle iş birliği yaparak egemenlik ilişkisini devam ettirmek istiyor. Tüm bunlar Batı’nın krizini değiştiren yanlış bir siyasetin devam ettiğinin göstergesidir. Güç merkezi batıdan doğuya kayıyor. 25 yıl ilkin Çin’in yükselişini görenler var. Tüm Asya ayağa kalkıyor. Hindistan yükseliyor. Orta Doğu değişiyor. Batı eski dünyasının üstünde kurduğu hakimiyeti kaybedeceğini gördükçe şiddete dayalı politikayı sürdürüyor. Karşısına Türkiye çıkıyor. Türkiye bağımsızlık doğrultusunda siyasetini ortaya koydukça, Batı’nın sömürüye dayalı siyasetine ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek yanıt verdi. ‘Mazlumlar yalnız değildir’ dedi. Türkiye mazlumların yanında oldu. Dünyanın en eleştiri harp anında, sıkıştığı anda Türkiye sulh kurucu olarak ortaya çıktı.”

“Dünya yeni bir döneme, barışa açıktır”

Avrupa açlıktan ölecekken tahıl koridorunu Türkiye’nin açtığını söyleyen Bakan Alim, şöyleki devam etti:

“Dünyanın değiştiğini, Batı kendi hegemonyasını kaybettiğini kabul etmek durumunda. Dünya yeni bir döneme, barışa, huzura, sömürü ilişkilerinin bittiği döneme açıktır. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Birleşik Devletleri’nde parkta dolaşıyor. Etrafını zenciler sarıyor. Bunu en fazla barışa, sömürüsüz dünyaya gereksinim duyan, Batı’nın tahakkümünün iyi mi bir sömürü yarattığını bilen halkların evlatları hissediyor. Ikimiz de bunu hissediyoruz. İmparatorluğu kaybettikten sonrasında ortalama yüzyıl batı yörüngesinde kalmış bir ülkeyiz. O yörüngeden çıkıyoruz. Bağımsız Türkiye lafını kim söylüyor? Yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemde biz politika yapıyoruz. Toplumun sorunlarını çözmek zorundayız. Türkiye’nin sorunlarının üstesinden gelmek bizim sorumluluğumuz ve görevimiz. Pandemi sonrası dünyada meydana gelen iki vaka var. Biri enerji meselesi. İkincisi ulaştırma sistemleri ve tedarik zincirleri ile ortaya çıkan üretim problemi ve enflasyon problemi. Enflasyon en fazla bizi etkiliyor. ABD’da yüzde 7-8 olması ciddi bir sorun fakat ABD Birleşik Devletleri 20 trilyon dolardan fazla bir iktisat. Almanya 4 trilyon civarında bir iktisat. Türkiye bir trilyon eşiğinde olan bir iktisat. Buna karşın Türkiye enflasyona karşı ciddi bir savaşım veriyor.”

Öte taraftan, yetişmen sigortalarıyla ilgili gelen bir soruya Bakan Alim, stajyerlerin sıhhat sigortasının bulunduğunu, sadece emeklilik sigortasının olmadığını ifade ederek bu mevzuyla ilgili çalışmaların yapılacağını beyan etti.

“Milletin meselelerini bu darmadağın yapı çözüme kavuşturamaz”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ da yapmış olduğu konuşmada şunları söylemiş oldu:

“Yaşamı seçimlerle geçmiş bir liderle çalışıyoruz. Kampanya periyodu dediğimizde bu periyodu sloganıyla, sahadaki çalışmasıyla ortaya koyarsınız. Kampanya çalışmasına başlamış vaziyetteyiz. 81 ilimizde bakanlarımız, milletvekillerimiz köy köy halkımızı dinlemeye devam edeceğiz. 2023 seçimlerine kadar ve seçimlerinden sonrasında neler yapacağımızı halkımızla paylaşma imkanı ortaya koyacağız.

Dış politikada ortaya koymuş olduğumuz barışçıl politikalar ve dünya siyasetinin belirleme hamlelerinin vatandaşımız nezdinde karşılık bulduğunu görüyoruz. Bunu daha da arttırarak yola devam edeceğiz. Ülkemizin yeni bir vizyonla önümüzdeki sürece hazırlanması için çaba ortaya koyuyoruz.

Avrupa enerji kriziyle bu kış baş başa kalmayla karşı karşıyayken, biz bu şekilde bir problemi vatandaşımızın yaşamaması için çaba sarf ederken, 6 artı 1’li masada birbirlerine çelme taktıklarını görüyoruz. Milletin rahat meselelerini bile bu darmadağın yapı çözüme kavuşturamaz. Bugüne dek 20 senedir mühim aşamalar kaydettik. 2023’ten sonrasında Türkiye için yeni bir yüzyıl başlıyor. Türkiye’nin her yerinde bu kent buluşmaları ile bu seçimde AK Parti açık farkla birinci parti olacaktır.”