Son dakika: Umut Özdağ’ın Hatay’a girişine izin verilmedi! ‘Mayın’ polemiği sonrası flaş karar

[ad_1]

Son dakika: Mültecilere yönelik açıklamalarıyla gündeme gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Umut Özdağ, bu kez de sınır güvenliği mevzusunda yapmış olduğu çıkışla dikkat çekti. Dün yapmış olduğu açıklamada “Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gidiyorum. Reyhanlı’da, Türkiye-Suriye sınırına, iktidara geldiğimizde tamamlamak suretiyle ilk mayını yerleştireceğiz. Buradan tüm dünyaya duyuruyorum” diyen Özdağ’a cevap ise İçişkeri Bakanı Süleyman Asil’dan geldi.

SOYLU: “MECZUP, AKLINI KAYBETMİŞ…”

Özdağ’ın gündem yaratan bu açıklamalarına İçişleri Bakanı Asil, “Neymiş, gidecekmiş sınıra mayın döşeyecekmiş. Ya sınırın kilometrelerce uzağına senin girebilmene biz müsaade eder miyiz? Meczup desen meczup, aklını yitirmiş desen aklını yitirmiş. Ya ne hayata geçirmeye çalışıyorsun? Biz müsaade eder miyiz?” ifadelerini kullandı.

ÖZDAĞ’DAN SOYLU’YA ÇOK SERT YANIT

Zafer Partisi lideri Özdağ’dan da Bakan Asil’ya cevap gecikmedi. Bu sabah toplumsal medya hesabı üstünden bir izahat yaparak Asil’ya cevap veren Özdağ, oldukca sert ifadeler kullandı.

Sınıra simgesel olarak mayın yerleştirmekte emin olduklarını vurgulayan Özdağ, “Evet, ben şimdi sınıra gidiyorum ve orada simgesel bir adım atacağız. Hadi engelle bakalım. Engelle de görelim seni” diye konuştu.

Bakan Asil’nun kendisi için kullandığı ifadelere de cevap veren Zafer Partisi lideri “Değil sen tüm sistemin gelse herhangi bir yabancı servisle direkt yada dolaylı hiçbir ilişkim bulunduğunu gösteremezsin. Bu sebeple yok. Bu sebeple devletimiz her şeyi oldukca iyi biliyor. Fakat sen internasyonal kabahat örgütleriyle ilintili kriminal bir adamsın. Sen zannediyorsun ki sen herkesi izliyorsun. Ya devlet seni kaydediyor oğlum. Anlamadın mı hala sen?” dedi.

Zafer Partisi lideri Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde;

“Birçok ülke, tam sayısı 164. Sınırlarından anti personel mayınları sökmeye karar verdi ve Türkiye de bunlardan birisi olarak bu anlaşmaya imza attı ve sınırlarımızdaki mayınları söktüler. 2009 ile 2011 içinde Türkiye ile Suriye sınırı arasındaki mayınlar söküldü ve sonrasında Suriye’den büyük göç başladı. 2015’ten itibaren de Avrupa Birliği finansmanıyla İran sınırındaki mayınlarımız söküldü ve daha sonrasında da halen devam eden Afgan göçü başladı.

Türkiye’nin kabahat işleri bakanı, kaçakçıların, sapıkların, magandaların idolü kişi, “Türkiye’ye yönelik tehditlerde aynı safta olmalıyız” deyip, bana hakaret etmiş!
Sülü, Türk Milleti’ne ve devletine en büyük tehdit sen ve zihniyetindir.
Biz Türkler, şeytanla aynı safta durmayız! pic.twitter.com/y5FOoPCond

— Umut Özdağ (@umitozdag) June 27, 2022

“MAYINLAYARAK YÜZDE 100 GÜVENLİK SAĞLAYACAĞIZ”

Biz Zafer Partisi olarak ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail ve bu anlaşmaya imza atmayan , sınırlarından mayınlarını sökmeyen birçok ülke şeklinde Türkiye’nin güvenliği için sınırlarda mayın olması gerektiğine inanıyoruz. Bundan dolayı da Zafer Partisi’ni desteklerseniz sınırlarımızın güvenliğini korumayan 2 metrelik duvarlarla değil, sınırlarda bir danışma sistemi kurarak ve sınırlarımızı yine mayınlayarak yüzde 100 güvenlik sağlayacağız. Bu sebeple Türkiye önümüzdeki süreçte tam hedef olmak durumunda ve tam hedef olarak da biz ülkemizin sınırlarını bu şekilde koruyacağımızı düşünüyoruz.

“YİNE İŞİNİ İYİ YAPMAMIŞSIN”

Bunu dün açıkladık. Bunun üstüne de Süleyman Asil, ki kendisinin terbiyesiz bir adam bulunduğunu tüm Türkiye görüyor ve biliyor, beni internasyonal danışma örgütlerinin maşası olarak suçlamış. Oğlum Süleyman bak gene işini iyi yapmamışsın. Internasyonal danışma örgütü diye bir şey olmaz. Yabancı servisler olur. Sen doğal olarak bunu görevli olduğun ve ilişkide olduğun kabahat örgütleriyle karıştırıyorsun. Sen benim; değil sen tüm sistemin gelse herhangi bir yabancı servisle direkt yada dolaylı hiçbir ilişkim bulunduğunu gösteremezsin. Bu sebeple yok.

“DEVLET SENİ KAYDEDİYOR. ANLAMADIN MI SEN HALA?”

Bu sebeple devletimiz her şeyi oldukca iyi biliyor. Fakat sen internasyonal kabahat örgütleriyle ilintili kriminal bir adamsın. Genel başkan yardımcısıyken daha Yüksekova’ya geldiğin vakit hangi baronlarla görüştün? Sen zannediyorsun ki sen herkesi izliyorsun. Ya devlet seni kaydediyor oğlum. Anlamadın mı hala sen?

Diyorsun ki “Umut Özdağ meczup.” Çin devlet başkanı deli mi? ABD Başkanı deli mi? Hayır bunlar ülkelerini seviyorlar. Ikimiz de ülkemizi seviyoruz. Senin ve tayfanın sevmediği şeklinde. Onun için sınırlarımızın kevgir şeklinde olmasını istemiyoruz ve buna da izin vermeyeceğiz.

“SINIRA GİDİYORUM. ENGELLE DE GÖRELİM SENİ”

Evet, ben şimdi sınıra gidiyorum ve orada simgesel bir adım atacağız. Hadi engelle bakalım. Engelle de görelim seni. Sen içişleri değil kabahat işleri bakanısın. Bigün de hak ettiğin cezayı da alacaksın. Üstelik bırak artık benle söz yarışına girmeyi ya. Fakat boyunun oldukca uzun olmadığı anlaşılıyor. İçişleri Bakanlığı önüne geldiğimde korkudan dışarı çıkamadın. Yeniden çağırıyorum seni, ne vakit ve nerede istersen. Oflu değil koflu herif seni.”

ÜMİT ÖZDAĞ’A JANDARMA ENGELİ

Öte taraftan Zafer Partisi Genel Başkanı Umut Özdağ’ın Hatay girişinde Jandarma engeliyle karşılaştı.

Özdağ, polis ve jandarma ekipleri tarafınca bir benzinlikte bekletiliyor.

ÖZDAĞ’DAN FLAŞ KARAR! ÇAĞRIDA BULUNDU

Özdağ burada yapmış olduğu açıklamada ‘yasak’ sonucu kalkana kadar, kurul olarak burada kalacaklarını belirtti.

Özdağ yapmış olduğu açıklamada “Yüzbinlerce sığınmacı ve kaçağın istilası altındaki bir Türk şehri olan Hatay’a Zafer Partililer alınmıyor. Bu kanunsuz, bu akılsız sonucu protesto etmek için, Adana, Mersin, Gaziantep ve Hatay’da yaşayan tüm vatandaşlarımızı buraya çağrı ediyorum.” diye konuştu.

“BU SEMBOLİK BİR MAYIN”

Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde;

“Nedir Ottawa Antlaşması? Türkiye de imzalamış yanlış bir halde, sınırlarda anti personel mayının olması. Eğer bu anlaşmadan çekilirsek ve sınırlarımızı yine güvenli hale getirmek için mayın döşersek bugün olduğu şeklinde milyonlarca şahıs, Türkiye’ye giremeyecek. Sınırları görüyoruz ki korumak mümkün değil. Onun için ikimiz de Zafer Partisi olarak bir karar aldık. Simgesel bir adım atarak, iktidara geldiğimizde tamamlamak suretiyle sınıra bir mayın yerleştireceğimizi ifade ettik. Doğal olarak Süleyman Asil, bunun bir gerçek mayın olacağını zannetmiş anlaşılan, paniğe tutuldu. Süleyman Asil, sen bizim hakkaten mayın taşıdığımızı mı düşündün? Bu simgesel bir mayın. Amaç, burada Türkiye’nin bugün ağır şekilde tehdit altında olduğu ve sınırlarımızın güvenliğinin sağlanamadığını tüm Türkiye’ye duyurmaktı. Bir vali yönerge veriyor.

700 bin Suriyelinin yaşamış olduğu Hatay’dan bahsediyoruz. İşte bu şekilde bir şehre Zafer Partisi giremez, diyor. Sayın vali, ben parlamenterim hiçbir yasa benim oraya girmemi engelleyemez. Sen de engelleyemezsin, patronun da engelleyemez. İstediğim yere giderim bu ülkede. 700 bin Suriyeliye dokunamıyorsun. İbret olacak yasaklama belgesi çıkarıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına bakılırsa kurulmuş bir parti eğer Hatay’a gelirse Hatay’da vakalar çıkabilir, diyorsun. Hatay’da vakaları kim çıkaracak, Hataylılar mı? Hayır; kimin çıkaracağını kabul ediyorsun, konuk olarak bu ülkede yaşayan Suriyelilerin vaka çıkaracağını kabul ediyorsun, Suriyelilerin Zafer Partisi’ne saldıracağını kabul ediyorsun; bu aslen Türkiye’nin ne kadar büyük tehditle karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor. Türkiye’de bir siyasal parti bir kente bu iddia ile sokulmuyor.”

HATAY VALİLİĞİ’NDEN YASAK KARARI

Hatay İl Güvenlik Müdürlüğü’nden Hatay Valiliği’ne yazılan yazıda yasaklama sonucu öne sürülen sebebi olarak şu yayınlandı:

“İnternet üstündeki toplumsal medya paylaşımları ve açık kaynaklar üstünde meydana getirilen emekler neticesinde, Twitter toplumsal medya paylaşım sitesinde Zafer Partisi Genel Başkanı Umut Özdağ’ın, 26 Haziran 2022 tarihinde Zafer Partisi Adana 1. Olağan İl Kongresi’nde yapmış olduğu konuşmada, Türkiye sınırındaki mayınların sökülmesiyle sonuçlanan Ottawa Antlaşması’ndan da geri çekileceğiz. Yarın dostlar Hatay’a gidiyorum. Türkiye-Suriye sınırına iktidara geldiğimizde tamamlanmak suretiyle ilk mayını yerleştireceğiz. Buradan da tüm dünyaya duyuruyoruz! şeklinde açıklamalarda bulunmuş olduğu tespit edilmiştir.”