Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır annelerinin başlatmış olduğu oturma eyleminin 1000. gününde, canlı bağlantıyla Diyarbakır’daki ailelere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından satır başları:

“Diyarbakır’daki yüreği yanık anaların her birine şahsım, eşim, milletim adına teşekkür ediyorum. Evlatlarını yada yakınlarını terör örgütünden kurtaran anneleri kutlama ediyorum. Hala bu mücadeleyi yürüten annelerimizin de bir an ilkin evlatlarına ve yakınlarına kavuşmalarını arzuluyorum.

Sizler terör örgütüne ve onun güdümündeki partiye Diyarbakır’dan fazlaca mühim bir ileti verdiniz. Bu ülkenin yürekli anneleri olarak onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz. Evlatlarınıza ve yakınlarınıza kavuşmak için verdiğiniz benzeri olmayan mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz.

“MÜCADELENİZ TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZILDI”

Mücadelenizin her aşamasında İçişleri Bakanımızla ve öteki arkadaşlarımızla beraber yanınızda yer aldık. Bundan tam 1000 gün ilkin Hatice Akar kardeşimizle süregelen mücadeleniz, eşine nadir rastlanır bir evlat sevgisi ve azim destanı olarak tarihe altın harflerle yazıldı.

Terör örgütü artık evlatlarımıza kolayca kanca atamıyor. Örgütün güdümündeki parti de bu alçak plana pervasızca aracılık yapamıyor. Şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.”

EVLAT NÖBETİNDE 1000. GÜN

Diyarbakır’da ailelerin dağa kaçırılan evlatları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019’da başlatmış olduğu oturma eylemi 1000. gününde. 1000 günde, 301 ailenin katılmış olduğu evlat nöbetinin zaferinde 35 evlat ailesine kavuştu, HDP yönetimi, Diyarbakır İl Başkanlığı binasının kepengi indirerek faaliyetlerini ilçe binalarına taşıdı.

Diyarbakır’da, oğlunun HDP’liler vasıtasıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019’da oturma eylemi başlattı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlatmış olduğu kesin savaşım yardımıyla 24 Ağustos 2019’da evladına kavuştu. Akar’ın kesin eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye’de birçok aileye cesaret ve ümit oldu. Bu yürekli duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti başlattı.

Evlatlarını terörün batağından kurtarmak isteyen ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen öteki ailelerin de katılımıyla sayı her geçen gün artarak 301’e ulaştı. İlk günden itibaren evlatlarına kavuşmak için sürdürdükleri kesin duruşlarıyla HDP il binası önünden ayrılmayan anne ve babalar, yazın sıcağında, kışın soğuğunda eylemlerine ara vermeden devam etti. Aileler, nöbet yerlerini boş bırakmamak için aileleriyle dönüşümlü eylemi sürdürdü. Aileler, tüm dünyayı tesiri altına alan Kovid-19 salgını döneminde de lüzumlu tedbirleri alıp eylemlerinden vazgeçmedi. Geride kalan ortalama 3 yılda annelerinin kucağındaki çocuklar, ağabeyleri ve ablaları için yeni yaşlarına fiil çadırında girdi.

KARARLI DURUŞ 35 EVLADI AİLESİNE KAVUŞTURDU

Eylemle 35 aile, terörün pençesinden kurtardıkları evlatlarına kavuşmanın sevincini yaşadı. Anne ve babalarının “geri dön” çağrısına kayıtsız kalmayıp örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan evlatları gören öteki aileler, eylemlerinde daha kesin hale geldi. Annelerin kesin duruşu, HDP’ye kepenk kapattırdı. Ailelerin haykırışlarını duymak istemeyen HDP’liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. Ailelerin kesin duruşundan sonrasında HDP, il binasında yapmış olduğu faaliyetlerini ilçe binalarına taşıdı. İddialara bakılırsa, bu süreçte terör örgütü PKK yandaşları, ailelere tehditlerde bulunmuş oldu, onları yıldırmaya çalıştı. Teslim olan gençler, ifadelerinde yaşadıkları her şeyin zorla yaptırıldığını öne sürdü.

Ailelerin duruşu, Türkiye’ye ile sınırı olan kalmadı. Almanya’ya kadar ulaştı. Berlin’de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T’nin anası Maide T, 12 Kasım 2019’dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020’de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı. Maide T, hemen sonra eylemini Başbakanlık binası önünde sürdürdü. Ailelerin gür sesi, İzmir, Van, Hakkari, Şırnak ve Muş’ta karşılık bularak buralarda fiil başlatıldı. Bu haykırışlara Sivil Cemiyet Kuruluşları, dernekler ve insanoğlu duyarsız kalmayarak ailelere destek ziyaretlerinde bulunmuş oldu. Destek ziyaretleri, bunlarla sınırı olan kalmadı. Yerli ve yabancı dış ilişkiler uzmanı ve bürokratlardan sanatçı, spor camiasına kadar buldu.

Türkiye’de ve Diyarbakır’da temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky 7 Kasım 2019’da, Avrupa Konseyi Mahalli ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström 3 Ekim 2019’da, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan’ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya’nın da yer almış olduğu 9 ülkenin büyükelçisinin bulunmuş olduğu kurul 8 Aralık 2019’da ziyaret etti. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya’dan gelen gurbetçiler de annelerle görüştü.

“HER KATILAN YENİ BİR AİLE, KANDİLE YENİ BİR BOMBA DEMEKTİR”

Evlat nöbetinde kararlılık gösteren Ayşegül Biçer, evladı Mustafa Biçer’in terör örgütü PKK’dan kaçmasıyla zafere ulaştı. Anne Biçer, “Emin duruşumla ilk olarak büyük bir zafere ulaştım. Ciğerparem evladımı kurtardım. Şu sebeple doğru adreste oturdum ve evladımı kaybettiğim yerde aradım. Sesimi basın mensupları yardımıyla evladıma ulaştırdım. Tanrı, basın mensuplarından da razı olsun. Evet, Ayşegül Biçer kazanmıştır. Fakat bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir. Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanı’mızın, kolluk kuvvetlerimizin mücadelesiyle bu zafere ulaştım. 1000 gündür bu aileler orada oturuyor, büyük zaferlere ulaşıyor. Her katılan yeni bir aile, kandile yeni bir bomba anlama gelir. Her koparılan bir çocuk, PKK’da büyük bir çöküş anlama gelir. Anneler işte bunu yapıyor. Tanrı’ın izniyle anneler, bu kesin duruşuyla PKK’yı tarihin en karanlık sayfalarına tekrar açılmamak suretiyle kapatacaktır. 40 senedir bu savaşım ile en büyük darbeyi “Diyarbakır Anneleri” terör örgütü PKK’ya vurmuştur” dedi.

“ÇOCUĞUMU ONLARDAN SÖKE SÖKE ALIP TÜRK ASKERİ YAPACAĞIM DEMİŞTİM”

9 ay ilkin evladına kavuştuğunu anımsatan anne Biçer, “6 ay askerde, 3 ayını benimle geçirdi. Teskeresini alıp evine geri döndü. Elhamdülillah, fazlaca şükür, ilk günden beri söylediğim şeklinde, çocuğumu onlardan söke söke alıp Türk askeri yapacağım demiştim. Hayalimi gerçekleştirdim. Evet, sırada bir hayalim daha var. Çocuğumu evlendirip torun, poşet sahibi olmak. Tanrı’ın izniyle buna da inanıyorum ve yapacağım” diye konuştu.

Hakkari’nin Şemdinli kazasından gelip evlat nöbetine devam eden anne Necibe Ziraatçi, oğlu Rojhat Ziraatçi’nin 5 yıl ilkin terör örgütü PKK tarafınca dağa kaçırıldığını ve büyük oğlu 4 çocuk babası Sami Ziraatçi’nin de örgüte destek vermediği sebebi öne sürülerek kaçırılarak şehit edildiğini söylemiş oldu. Anne Ziraatçi, “Bugün, bizim 1000 günümüzdür. 1000 gün, 1000 gün üstünde geçse de biz evlatlarımızı onlardan almadan buradan gitmeyeceğiz. Diyarbakır anne ve babaları HDP ve PKK’nın belini kıracak” şeklinde konuştu.

“9 AY KARNIMIZDA TAŞIDIĞIMIZ ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ”

Evladı Mehmet Tokay için eylemine kesin bir halde devam eden anne Sadiye Tokay, “Ben, 2014’te de HDP-PKK’ya karşı başkaldırdım. Dağkapı Meydanı’nda fiil yaptım. Biz, eylemimizde kararlıyız. 1000 gün geride kaldı. 100 bin günde geride kalsa biz onların kapısından kalkmayacağız. 9 ay karnımızda taşıdığımız çocuklarımızı istiyoruz. Onları burayı terk etse de biz onların peşindeyiz. HDP’nin peşini bırakmayacağız. Doğru adrese gelmişiz. PKK dağdan gelip çocuklarımızı götürmedi. HDP vasıtasıyla bizim çocuklarımızı onlara parayla sattı. Onlar suçlu olduğundan kapılarını kapattı. Suçlu insanoğlu kaçıyor” ifadelerinde bulunmuş oldu.

“BİZ PKK VE HDP’NİN İÇ YÜZÜNÜ BÜTÜN DÜNYAYA GÖSTERDİK”

PKK tarafınca zorla dağa kaçırılan Yusuf Begdaş’ın babası Celil Begdaş, “Değil 1000 gün, 10 bin senede geçse biz bu HDP’nin kapısından kalkmayacağız. Biz, PKK ve HDP’nin iç yüzünü tüm dünyaya gösterdik. Bunlar tüm ailelerin evini yıktı. Burası meclis kapısı, arkası Kandil kapısı” dedi.

Oğlu Özkan için evlat nöbetinde olan baba Süleyman Aydın ise, 1000 gündür halkın çocuklarını çalan partinin önünde olduklarını söylemiş oldu. Oğlunun daha 15 yaşlarında bulunduğunu belirten Aydın, “15 yaşındaki oğlum, 7 senedir ölmüş mü, kalmış mı bilmiyorum. Oğlum, HDP tarafınca kandırılmıştır. Ben, oğlumu HDP’den almadan asla buradan kalkmayacağım. 1000 yılda geçse evladımı almadan kalkmayacağım. 301 aile anne-baba olarak tüm terör ve terör yandaşlarına bedeliz” şeklinde konuştu.

Öte taraftan, evlat nöbetinde olan polis ve asker ailelerinin evlatları, 13 Şubat 2021’de terör örgütü PKK tarafınca Gara’da katledilen 13 şehit yurttaş arasındaydı.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Tepki çekmişti! FETÖ’cü isim için harekete geçildi

Suriye sınırında hareketli saatler… Helikopterler peş peşe havalandı

Türkiye’nin ihtimaller içinde Suriye operasyonuna Rusya’dan destek!