İsveç’te Avrupa Konseyi ülkede yaşayan hanımlarla ilgili bir rapor ortaya koydu.

Avrupa Konseyi’ne bağlı uzman grubu GREVIO’nun raporunda, “Ülkenin sözleşme standartlarına uyumu iyileştirmek için attığı adımları kabul ediyoruz sadece hala ilerlemeye gereksinim duyulan alanları da tespit ettik” denildi.

Raporun İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin Norveç’te uygulanmasına ilişkin geniş bir çözümleme ihtiva ettiği ifade edildi. Çoğu zaman gelişmiş insan hakları ve cinsiyet politikaları açısından pozitif yönde imajı bulunan Norveç hakkında ilk kez bu biçim bir raporun yayınlanması dikkat çekti. Rapora nazaran Norveç’te bazı kesimlere mensup hanımefendiler haklarından yeterince yararlanamıyor.

“Norveç, gelecekte İstanbul Sözleşmesi’ne daha katı bir uyum sağlanmasını ummaktadır“

Avrupa Konseyi tarafınca hazırlatılan rapora ilişkin meydana getirilen resmi açıklamada, Norveç’in takdir edilmiş olduğu sadece eksikliklerin de tespit edilmiş olduğu belirtilerek, “GREVIO, temel değerlendirme raporunda yürürlükteki bir takım pozitif yönde yasal ve politik önlemin altını çiziyor ve Norveç’in hanım adam eşitliğini teşvik etme mevzusundaki uzun geçmişini övüyor. GREVIO, hanıma yönelik sertliği ele alırken ulusal fiil planları vasıtasıyla alınan önlemleri ve ülke genelinde hanıma yönelik sertlik mağdurlarına yönelik yerleşik genel ve uzman hizmetler ağını memnuniyetle karşıladı. Hukuki gelişmelerle ilgili olarak Norveç, gelecekte İstanbul Sözleşmesi’ne daha katı bir uyum sağlanmasını ummaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Engelli ve bağımlı hanımefendilere destek yetersiz

İHA’nın haberine nazaran, açıklamada bilinenin aksine Norveçli bayanların haklarını yeterince bilmediklerinin altı çizilerek, “Bu başarılara karşın GREVIO, yasama ve siyaset belgelerinde bayanların toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili hususi deneyimlerinin yeterince tanınmadığını gözlemlemiştir. Rapor ek olarak kesişen ayrımcılığa maruz kalan belirli hanım gruplarının bilhassa de Sami şeklinde yerli bir nüfusa mensup olanlar, bağımlılık sorunları olan hanımefendiler ve engelli hanımefendiler arasındaki artan savunmasızlığın ele alınması icap ettiğinin altını çiziyor” denildi.

Kırsal kesimlerdeki hanımefendiler hizmetlere erişemiyor

Raporda kırsal kesimde yaşayan bayanların başta kamusal hizmetler olmak suretiyle birçok haktan yararlanamadığı ifade edildi.

Ek olarak bilhassa yerli topluluklara ilişkin dillerde ve yabancı kökenli hanımefendiler için dil yetersizliği sebebiyle hizmetlerden yararlanamadıkları açıklandı. Bu durumun en kısa sürede düzeltilmesini isteyen Avrupa Konseyi, Norveç’in hanımefendilere yönelik hizmetlerini daha çok dil seçeneği ile sunmaya başlaması icap ettiğini bildirdi.

Açıklamada sunulan hizmetlere ilişkin olarak, “GREVIO, ek olarak Norveç makamlarını mağdurlarla ilgilenen tüm profesyonellere danışmanlık ve destek sunarken hanıma yönelik şiddetin toplumsal cinsiyete dayalı anlayışı mevzusunda eğitim almalarını sağlamaya kuvvetli bir halde teşvik etmiştir” denildi.

Sertlik mağdurlarına merkezler destek veriyor

GREVIO tarafınca hazırlanan raporun mahalli yönetimler ve STK’larla beraber hazırlandığı açıklandı. Ülkede vakaların verilere yansıması için yetkili merkezlerin müdahale etmiş olduğu ve rehabilitasyon uyguladığı durumların verilere yansıdığına dikkat çekildi. Buna nazaran cinsel hücum destek merkezleri yanında cinsel sertlik ve istismar mağdurlarına hizmet veren SMISO adlı destek kurumları etkinlik gösteriyor.

Veriler tedavi ve rehabilitasyonlar üstünden sayılıyor

Rapora nazaran son verilere nazaran 2 bin 870 kişinin sertlik mağdurlarına destek hizmetlerinden yararlandığı ve bunların yüzde 84’ünün kadınlardan oluştuğu bildirildi.

Ülkede engelli hanım ve küçüklere yönelik 2 bin 108 vakanın kaydedildiği ve 2 bin 478 sertlik vakasının rehabilitasyon merkezlerince işleme alındığı bildirildi. Ülkede her yıl averaj 2 binin üstünde kadının cinsel hücum ya da sertlik sebebiyle mahkemelere başvurduğu ve tazminat davası açmış olduğu açıklandı.

Avrupa Konseyi’nin raporunda söz mevzusu yargı süreçlerinin uzun sürdüğü ve son verilere nazaran tazminat hükmedilen davaların toplam davaların yalnızca beşte birine karşılık etmiş olduğu, bu durumun da gene geliştirilmesi ihtiyaç duyulan alanlar içinde yer almış olduğu aktarıldı.