Yaşam seçimi alışkanlıklarının kanser vakalarının yüzde 50’sini önleyebileceği tahmin ediliyor. Kanserle ilgili değişik risk faktörleri içinde aşırı kilo, aşırı kiloluluk, fizyolojik hareketsizlik ve nebat bazlı gıdaların düşük tüketimi ile zayıf bir rejim bulunuyor.

Bugüne dek meydana getirilen emek harcamalar, beslenme ve kanser arasındaki ilişkiyi açıkça gösteriyor. Son emek harcamalar, nebat bazlı gıdaları daha çok tüketen deneklerde tüm nedenlere bağlı kanser riskinde yüzde 15’lik bir azalmanın bulunduğunu gösteriyor. 100 binden fazla katılımcıyla meydana getirilen emek harcamalar, nebat bazlı bir diyetin kanser riskini büyük oranda azaltabileceğini ortya koyuyor.

7 değişik araştırmanın çözümleme edilmiş olduğu ve 362 bin 114 deneğin değerlendirildiği bir çalışmada Dünya Kanser Araştırma Vakfı (WCRF), bir tek sebze tüketimi ile kanser riskinde ortalama yüzde 10’luk bir azalma tespit etti.

Fitokimyasallar kansere karşı savaşıyor

Bitkisel kaynaklı gıdalarda sıhhat üstünde potansiyel yararlı tesirleri olan oldukça sayıda fotokimyasal bileşik vardır. Kurkumin (zerdeçalda bulunan bir flavonoid), resveratrol (kırmızı üzüm ve yaban mersinlerinde bulunan polifenol) ve sülforafan (brokoli, karnabahar yada Brüksel lahanası) benzer biçimde bu fitokimyasallardan bazılarının kuvvetli bir antioksidan tesir ve kansere karşı tesir gösterdiği bilinmektedir.

Bu bileşikler, hücresel antioksidan müdafa sistemlerini etkinleştirme, DNA hasarını azaltma, iltihaplı mekanizmaları yönetme ve hücre hasarını tersine çevirme kabiliyetine haizdir.

Rejim lifi de bu anlamda oldukça iyi bir maddedir, şu sebeple bağırsak geçişini düzenleyerek ve dışkı hacmini artırarak, safra asitlerinin üretimini azaltmanın yanı sıra kanser hücreleri ve bağırsak mukozası arasındaki etkileşimi en aza indirir.

Kansere karşı sakınan sebzeler

Belirli sebze türlerinin tıbbi özelliklerini doğrulayan binlerce bilimsel emek verme vardır. Bazı bitkilerin bir tek kanseri önleme değil bununla birlikte kanser büyümesini de engelleme gücüne haiz 100 binden fazla bitkisel gıda ihtiva ettiği bilinmektedir.

Kansere karşı savaşan en iyi 10 sebze:

– Sarımsak

– Pırasa

– Soğan

– Brokoli

– Domtes

– Karnabahar

– Lahana

– Lırmızı lahana

– Ispanak

– Pancar

Allium eşeysel sebzeler

Kanser önleyici aktivite söz mevzusu olduğunda, ilk sırada Allium eşeysel sebzeler yer alır. Bunlar içinde sarımsak, pırasa, soğan ve taze soğan benzer biçimde sebzeler bulunur. Bu cinsin tüm sebzeleri son aşama sıhhatli kabul edilir ve muhteşem kanser önleyici tesirleri vardır.

Sadece sarımsağın kansere karşı 1 numaralı destek olduğu bilinmektedir. Araştırmalara bakılırsa, kanserin kökeni ve gelişimindeki çeşitli süreçler üstünde negatif bir etkiye haiz olan, alil-sülfür isminde olan benzersiz bir bileşen ihtiva eder. Meydana getirilen emek harcamalar sarımsağın meme kanseri, beyin tümörü, akciğer kanseri, pankreas kanseri, prostat kanseri ve mide kanseri türlerinin büyümesini durdurduğunu göstermektedir.

Sarımsağın derhal arkasından pırasa gelmektedir. Allium cinsinin bu sebzesi, böbrek kanseri hücrelerine karşı en kuvvetli etkiye haizdir.

Sarımsak ve pırasaya ek olarak, Allium cinsinden öteki sebzelerin de değişik kanser türlerinin büyümesini durdurduğu bilinmektedir. Son araştırmalar, sık sık çeşitli Allium sebzeleri tüketen kişilerde kolorektal kanser riskinin yüzde yüzde 80’lere varan oranda azaldığını göstermiştir.

Turpgiller

Turpgil sebzeler içinde brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar ve lahanayı benzer biçimde sebzeler bulunur. Bu sebzeler glukozinolatlar, mirosinaz ve sülforafan benzer biçimde kanser önleyici maddeler ihtiva eder.

Bu sebzeler doğrandığında yada çiğnendiğinde nebat hücreleri parçalanır ve mirosinaz enzimi glukozinolata bağlanır. Bu vaka esnasında kimyasal bir tepki meydana gelir ve böylece kuvvetli antikanser maddeler izotiyosiyanatlar oluşur.

Bu maddeler, vücudun kanserli maddelerden arındırılmasından ve temizlenmesinden mesuldür, kanser hücrelerini yok eder ve büyümesini engeller.

Bahsedilen kimyasal reaksiyonun ortaya çıkmasını sağlamak için turpgillerden sebzeleri doğramak ve iyice çiğnemek gerekmektdir. Ek olarak bu sebzelerin uzun süre pişirilmesi önerilmez şu sebeple içindeki gıda maddeleri uzun süre pişirme ile yok olur.

Ispanak ve pancar

Kanser önleyici özellikler açısından ıspanak ve pancar, Allium ve turpgil sebzelerin oldukça arkasında değildir. Bolca oranda antioksidanlar ve besinlerin yanı sıra ıspanak ek olarak kansere karşı korunmaya destek olan beta karoten ve lutein ihtiva eder.

Kendinizi kanserden korumak istiyorsanız, günlük olarak pancar tüketin. Donuk kırmızı-mor rengi içindeki betalain maddesinden gelir. Bu kuvvetli antioksidan, kanseri kelimenin tam anlamıyla aç bırakır ve daha çok büyümesini engeller. Pancar, kansere karşı iyi bir koruma sağlamanın yanı sıra genel sağlığı da iyileştirir.

Baklagiller

Baklagiller büyük oranda folat ihtiva eder. Rejimlerinde kafi folat bulunmayan kişilerde kansere yakalanma riski artar. Bu bileşikten en varlıklı olan baklagiller fasulye, bezelye, mercimek ve nohuttur.

Araştırmalar, artan baklagil alımının mide, kolon, prostat ve akciğer kanseri benzer biçimde çeşitli kanser türlerinin riskini azalttığını gösteriyor. Fasulye ve mercimek, kanserin niçin olduğu DNA hasarını yavaşlatan yada önleyen birçok fitokimyasal ihtiva eder.

Zencefil ve zerdeçal

Zencefil ve zerdeçal, neredeyse her yemeğin lezzetini arttırır ve sağlığa birçok yararları vardır. Zencefil, kuvvetli irin önleyici özelliklere haizdir ve kanser gelişimini yavaşlatır.

Zerdeçal da zencefil ailesine aittir ve kanser hücrelerini hızla öldüren kurkumin maddesine haizdir. Meydana getirilen araştırmalar, günde bir çay kaşığı zerdeçalın kansere karşı önleyici bir tedbir olarak yararlı olabileceğini doğruluyor. Zerdeçalın kolon, karaciğer, mide, meme, yumurtalık, lösemi ve değişik tümörlerin büyümesini engellediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Domates

Araştırmalar, likopenin karotenoidler grubundan en kuvvetli antioksidan bulunduğunu ve en oldukça domateslerde bulunduğunu doğrulamaktadır. Domateslerden elde edilmiş likopenin, haftada minimum iki kez yenildiğinde prostat kanseri hastalarına destek olduğu da kanıtlanmıştır. Araştırmalar, haftada 10 porsiyondan fazla domates ürünü yiyen adamların prostat kanseri riskini yüzde 45, 4-7 porsiyon tüketenlerin ise yüzde 20 azalttığını göstermektedir.

En yüksek likopen düzeyine haiz hanımlarla en düşük düzeyine haiz hanımefendiler içinde meydana getirilen bir karşılaştırmada, yüksek likopen düzeyine haiz hanımefendilerin rahim ağzı kanserine yakalanma riskinin 5 kat daha azca olduğu ortaya çıktı.

Likopen, kanser hücresi çoğalmasını önleyen hususi bir maddedir ve bunun önlenmesi kanser büyümesini durdurmanın anahtarıdır. Likopen ek olarak düzgüsel bir hücrenin kanser hücresine dönüşmesini önleyebilir.