Testosteron erkekler için temel bir hormondur. Saç büyümesinde, kas kütlesinde, çocukluk döneminde üreme organlarının gelişimi, sperm üretimi, cinsel işlevler, sakal oluşumu ve kemik gücünde mühim bir rol oynar.

Erkeklerde testislerde, bilhassa Leydig hücrelerinde ve her iki adrenal bez tarafınca üretilir. Hanımlarda testostoron hormonu daha minik miktarlarda bulunur. Hanımlarda testosteron adrenal bezler ve yumurtalıklar tarafınca üretilir ve bellek, kalp, kas ve kemik gelişimi ve libido işleyişinde rol oynar.

Bir erkeklik hormonu olarak testosteron

Buluğluk döneminde testosteron, saç gelişimi, adam cinsel organ ve kaslarının gelişimi, libido, ses tonunda değişim vb. benzer biçimde belirli adam özelliklerinin ortaya çıkmasına izin verir. Ek olarak, cinsel düzeyde bu hormon, spermatozoanın olgunlaşması için gereklidir. Ek olarak kemikleri sağlamlaştırır ve kas kütlesinde bir artış sağlar.

Testosteron üretimi fetal yaşamda gerçekleşir, hemen sonra doğumda durur ve ergenlikte tekrardan adım atar. Androjenik bir hormondur, doğrusu genital organların gelişimi, tüylülük ve hatta sesin erişkinlik dönemine kadar değişmesi benzer biçimde adam fizyolojik özelliklerinin gelişiminin kökeninde olan hormondur.

Cinsel düzeyde, testosteron spermatogenezde, doğrusu spermin olgunlaşmasında oldukca mühim bir rol oynar. Fakat bununla beraber erkeklerde ve daha azca seviyede hanımlarda bir libido hormonudur.

Testosteron ruh halini etkisinde bırakır ve strese verilen tepkiyi azaltır. Toplumsal rekabet ve baskınlık davranışları ile ilişkilidir. Yaşla beraber daha düşük testosteron üretimi ile erkekler bundan dolayı daha eylemsiz olma eğilimindedir.

Testosteronun ek olarak kemik ve kas gelişimini destek sunar ve protein üretimini uyarır. Hem de testosteron, egzersiz sonrası toparlanma süresini azaltma etkisine haiz olan kan hücrelerinin (hematopoez) üretimini uyarır.

Erkeklerde testosteron seviyeleri

Erkekler yaşlandıkça, testosteron seviyeleri bilhassa 40 yaşından sonrasında giderek azalır. Testosteron seviyeleri yaşa gore aşağıdaki benzer biçimde değişmiş olur:

1 ila 10 yaş arası: Seviyeler 0,7 nmol/L’den azdır.

10 ila 20 yaş arası: Düzgüsel bir hormon seviyesi 1,7 ila 17,5 nmol/L arasındadır.

20 ila 45 yaş arası: Oran 10 ila 30 nmol/L arasındadır.

40 ila 60 yaş arası: Oran düşmeye adım atar. 7 ile 28 nmol/L arasındadır

60 ila 75 yaş arası: Değerler 3,5 ile 17,5 nmol/L arasındadır.

75 yaş ve sonrası: Seviyeler düşerek 0,4 ile 9 nmol/l arasındaki sayılara ulaşır.

Seneler geçtikçe erkeklerde testosteron üretimi azalır. Bununla beraber, değişik süreçlerde de bir düşüş gözlemlenir. Beyin doğru mesajları iletse de testisler oldukca azca hormon üretir yada asla üretmez. Bu birincil hipogonadizmdir. Beynin testosteron üretim sinyallerinin gönderilmesini çerçeveleyen alanının muntazam emek harcamaması ise ikincil hipogonadizmdir.

Testosteron düşüklüğünün 7 emaresi

Düşük testosteron seviyeleri, çeşitli emarelerle kendisini izah edebilir. İşte en yaygın emareler:

Libidoda azalma

Düşük libido, düşük testosteron seviyeleri yaşayan insanların en yaygın şikayetlerinden biridir.

Bitkinlik

Açıklanamayan bitkinlik, erkeklik hormonu dengesizliğinin bir işaretidir.

Zihinsel bozukluklar

Düşük testosteron seviyeleri, anımsama yada konsantre olma zorluğuna yol açabilir.

Kas küçülmesi

Testosteron kas kütlesinde mühim bir rol oynar. Bu yüzden, bir hormon bozukluğunun ilk emarelerinden biri yağsız kas kütlesindeki azalmadır.

Fizyolojik güç kaybı

Düşük testosteronlu kişiler ek olarak daha azca güç ve dayanıklılıktan yakınma ederler.

Depresyon yada anksiyete

Yüksek bir depresyon yada anksiyete düzeyi, düşük testosteron seviyelerinden kaynaklanabilir.

Çocuk sahibi olmada zorluklar

Erkekler, çocuk sahibi olmada yaşadıkları zorlukların kaynağını bulmak için testler yaptıklarında, çoğu zaman düşük testosteron seviyelerine haiz olduklarını öğrenirler.

Testosteronu çoğaltmak için ipuçları

Bir çok sporcu, performanslarını iyileştirmek ve kas büyümelerini çoğaltmak için testosteron seviyelerini yükseltmeye çalışır. Testosteron kas kazanımını ve kas performansını etkisinde bırakır. Bunun haricinde birçok değişik işlevi olan testosteron seviyenizi organik olarak yükseltmek için bu ipuçlarını deneyebilirsiniz.

Yağ kaybı

Ne kadar fazla vücut yağınız ve fazla kilonuz var ise, testosteron seviyeleriniz o denli düşük olacaktır. Yağ yitirmek için şekeri, meyve sularını, rafine şekerleri ve şekerli içecekleri rejiminizden çıkarın. Şeker tüketimi günde 25 gramı geçmemelidir. Ek olarak işlenmiş gıdalardan kaçının. Metabolizma ve organik testosteron için lüzumlu olan sebzeleri ve iyi yağları tercih edin.

Kuvvet egzersizi yapın

Kuvvet egzersizleri, kas liflerine zarar vererek kas oluşumunu uyarır. Vücut kas iyileşmesi sürecinde hasarlı kasları onarır. Ağır egzersizler yapmak, testosteron seviyelerini yükseltmeye de destek sağlar. Araştırmalar, çömelme benzer biçimde oldukca eklemli hareketlerin organik testosteron seviyelerini artırdığını göstermektedir.

Çinko alımınızı artırın

6 hafta süresince çinko açısından varlıklı besinler tüketmek, testosteron seviyenizi artırmanıza destek olacaktır. Çinko, testosteronu östrojene dönüştüren aromataz enziminin tesirini engeller. Karaciğerde, dana eti benzer biçimde kırmızı ette, susam, mantar, ıspanak, brokoli ve yer fıstığında bulunur.

Yeterince protein tüketin

Protein tüketimi testosteron seviyelerini artırır. Araştırmalar, protein açısından yüksek ve karbonhidratlardan düşük bir diyetin karaciğer, böbrekler ve testosteron seviyeleri üstünde pozitif yönde bir tesiri bulunduğunu göstermektedir. Rejiminize süt, yumurta, yağsız kırmızı et, tavuk ve balık benzer biçimde hayvansal proteinler ilave edin.

Alkolden uzak durun

Orta düzeyde alkol tüketimi dahi testosteron düzeylerini mühim seviyede düşürür. Alkolün niçin olduğu iltihaplanma hormonal üretimi bozar.

İyi yağlar tüketin

Bilhassa zeytinyağı, fındık, avokado benzer biçimde bitkisel ve pişmemiş çoklu doymamış yağların tüketimine itina gösterin. Kilo ve testosteronu etkileyen şekerler ve doymuş yağların aksine, çokul doymamış yağlar kas inşa etmek için gereklidir. Bazı yağlar vücuttaki kolesterolün testosterona dönüşme sürecinde yer alırlar. Bu süreç oldukca karmaşıktır ve şekerlerden başlayarak çeşitli kimyasal ve metabolik aşamalardan geçerek testosterona dönüşür. Tüm yumurtalar benzer biçimde kolesterol kaynakları, testosteronun öncüleridir. İyi yağları tüketmek, testosteronu organik olarak artırmanın iyi bir yoludur.

Uyku kalitenizi artırın

Uyku yalnız iyileşmeyi desteklemekle kalmaz, bununla beraber gelişme hormonu ve testosteron benzer biçimde kas inşa etmek için lüzumlu olan hormonların korunmasına da destek sağlar. İyi dinlendiğinizde daha çok enerjiye ve bununla beraber daha yüksek bir testosteron düzeyine haiz olmuş olursunuz.