AK Partili Ünal’dan ‘Kılıçdaroğlu’nun iddiaları’ hakkında izahat: ‘Gazeteci haberleştirecek, kabahat kapsamına girmiyor’

AK Parti ve MHP, basın, toplumsal medya ve web haberciliğine ilişkin düzenlemeler içeren yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Tartışmalara neden olan teklifle ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’dan açıklamalar geldi. Ünal, dezenformasyonu ‘kamu barışına karşı suçlar’ başlığı altında ele aldıklarını söyleyerek yasaya ilişkin ‘ifade özgürlüğünün ihlali’ iddialarına cevap verdi. Dezenformatik bilgiye yargının karar vermesi icap ettiğinin kararlaştırıldığına değinen Ünal, “İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü herhangi bir halde kısıtlanmasın diye bu şekilde bir düzenleme yaptık” dedi.

“DEZENFORMASYONA YARGI KARAR VERSİN”

Yeni yasa teklifini NTV canlı yayınında değerlendiren Ünal’ın açıklamalarından öne çıkan noktalar şu şekilde:

Dezenformasyonun ceza ile engellenemeyeceğini tüm dünya kabul ediyor fakat bunun kabahat bulunduğunu da kabul ediyorlar.
Toplumsal medya teklifi şeklinde bilhassa Avrupa’da da benzer düzenlemeler yapılıyor. Bakın biz, dezenformasyonu ‘kamu barışa karşı kabahat’lar başlığı altında ele aldık. Biz eğer kişilere yönelik kabahat başlığı altında ele alsaydık o vakit ifade özgürlüğünün ihlali söz mevzusu şeklinde iddialar ortaya atılabilirdi.
İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü kısıtlanmasın diye bu şekilde bir emek harcama yapıyoruz.
Anayasa’ya aykırı olabilmesi için ilk olarak öteki yasalarda karşılık bulmaması gerekiyor ya da basın özgürlüğünü direkt kısıtlayıcı niteliğe haiz olması gerekiyor. Gelişmiş demokrasilerde bu biçim düzenlemeler yapılıyor. Almanya bu mevzuda daha sert tedbirler getirdi.
Bir bilginin dezenformatik bulunduğunu kim belirleyecek? Bir bilginin yalan bulunduğunu kim belirleyecek? Bu mevzuda uzun süre tartışıldı. Bu mevzuda bir kurul mu kurulmalıdır yoksa başka bir mekanizmanın mı oluşturulması gerekir, burada son aşama demokratik şu demek oluyor ki tüm gelişmiş demokrasilerde olduğu şeklinde oldukca doğru bir karar verildi. Ve denildi ki bir bilginin gerçek olup olmadığına, gerçeğe aykırı informasyon nedir buna yargı karar versin.

“HEPİMİZİ TEHDİT EDİYOR”

Peki yargı buna iyi mi karar versin? Bilgiyi açıkca yayma suçu iyi mi teşekkül edecek? Halkı yanıltıcı bilgiyi açıkca yayma suçunu 3 kademeye bağladık ki suçun teşekkülü niteliği ve karar vericinin bununla ilgili sonucunda bir belirsizlik ortaya çıkmasın. İkinci bir şey yaptık. Ceza muhakeme kanununa bunu 7. madde olarak ilave ederek ifade özgürlüğüne temas eden hususlarda temyiz yolunu açarak eğer bu mevzuda bir egemen sonucu olmasına karşın temyize gitme yolunu da ifade özgürlüğünün korunması mevzusunda lüzumlu hukuki altyapıyı oluşturduk. İfade hakkı, eleştiri ve basın özgürlüğü herhangi bir halde kısıtlanmasın diye bu şekilde bir düzenleme yaptık.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarını doğal ki gazeteci haberleştirecek. Bu kabahat kapsamına girmiyor.
Dezenformasyon hepimizi tehdit eden bir durum. Dezenformasyon ya kabahat kararını da yargı verecek. Fakat kalkıp daha ilgili düzenlemeyi okumamış, çıkıp ‘vatandaşın sesini kısıyorsunuz’ diyorlar.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ