Son dönemde Türk müdafa sanayisinin gözbebeği firmalardan önde gelen, insansız hava aracı üreticisi Baykar’a yönelik aslı astarı olmayan ithamlar kamuoyuna yansıyor.

Cumhurbaşkanlığı Müdafa Sanayii Başkanı İsmail Demir, mevzuya ilişkin “devletten nakit desteği sağlandığı” iddialarını değerlendirdi.

“Ciddi şekilde rahatsız oldum”

İddiaları ve tartışmaları üzülerek takip ettiğini belirten Demir, şöyleki konuştu:

“Geçmişte, tarihte Türk müdafa sanayimize yönelik, açık yada gizli saklı engelleme girişimlerini bilen biri olarak ciddi şekilde rahatsız oldum. Bundan dolayı dile getirilen iddialar, gerçeklerle bağdaşmıyor. Bağdaşmadığı benzer biçimde bir dünya markası haline gelmiş şirketlerimize de maalesef açık haksızlık yapılıyor.

Büyük bir müdafa sanayisi ekosistemi yargılanmakta, bir tek Türkiye’de değil, dünyada öncü haline gelmiş şirketlerimiz hedefe konulmakta ve on binlerce mühendisimize, teknisyenimize gecesini gündüzüne katan müdafa sanayisi emekçilerine haksızlık edilmektedir. Türk müdafa sanayii politize edilmemelidir derken tam olarak bunu kastediyordum. Bu çağrımı yeniden dile getirmek ve milletin dikkatine sunmak isterim bu vesileyle.”

“Müdafa sanayisi ülkenin gurur deposu”

Müdafa sanayisinin son yıllarda gerçekleştirdiği atılımla ülkenin gurur deposu haline geldiğini vurgulayan Demir, sektörün dünyada da adından söz ettirdiğini dile getirdi. Demir, şunları kaydetti:

“Bu başarıda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, dışarıdan alım yerine yerli-milli geliştirme projelerine ağırlık vermedeki kararlığı temel bir rol oynamıştır. Bu devrin en büyük özelliği, gerçek anlamda rekabetin önünün açılmasıdır. Büyük bir ekosistem ihdas edilmesidir. 20 yıl ilkin sektörde bir tek 56 şirket etkinlik gösterirken, bugün kayıtlı şirket sayısının 2705’i bulması bir rastlantı değil.

Proje sayısının 62’den bugün 750’ye varması bir rastlantı değil. 5,5 milyar dolar bütçeli müdafa projeleri yürütülürken, bugün bu rakamın 60 milyar doların üstüne çıkması bir günde olan bir şey değil. Büyük bir ekosistem olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. Bu başarıda kamu ve hususi firmaları, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleriyle, üniversiteleriyle topyekün müdafa sanayisi ekosistemimizin, bu geniş ailede mühendisinden teknisyenine kadar 80 binden fazla çalışanımızın eseridir.”

“Herhangi bir geliştirme sözleşmesi imzalanmamıştır”

Bu başarıya, her bir işçinin alın terine gölge düşürecek, kir sürecek tüm iddia, kara çalma ve yaklaşımları esefle karşıladıklarını ifade eden Demir, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Bahse mevzu edilen, eleştiri adı altında hedef gösterilen Baykar ise ekosistemin parlayan yıldızı ve ülkemizin gururudur. Baykar’a yönelik söz mevzusu iddiaların haksız ve mesnetsiz bulunduğunu, sektörün koordinasyon ve sorumluluğunu yürüten kurumun Başkanı olarak ifade etmeliyim.

Bayraktar TB2 ve Bayraktar Akıncı insansız hava araçları için herhangi bir geliştirme sözleşmesi imzalanmamıştır. Bayraktar Akıncı İHA sisteminin geliştirilmesine ilişkin tüm maliyetler Baykar’ın öz kaynakları ile karşılanmıştır. Bayraktar Kızılelma İnsansız Cenk Uçağının geliştirilmesine ilişkin tüm maliyetler de gene kendi öz kaynakları ile sağlanmaktadır.

Öte taraftan, tedarik sürecinde ise ülkemizin kamu kurumlarınca 2022 yılı müdafa ve güvenlik harcamaları içinde, Baykar firmasından tedarik edilen TB2 ve AKINCI sistemleri için firmaya ödenen karşılık yüzde 1’in altındadır. Daha önceki yıllarda da bundan değişik bir oran söz mevzusu değil.”

İHA için günlerce izin bekleyen bir ülkeden…

İsmail Demir, Baykar’ın 30’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren, kurulduğu günden bu yana tüm gelirlerinin ortalama yüzde 75’ini ihracattan elde eden, 2022 senesinde imzalanan sözleşmeler içinde ihracat oranı yüzde 99’un üstünde bir şirket olduğuna dikkati çekti. Demir, müdafa sanayisinde geçen yıl meydana getirilen toplam ihracatın yüzde 25’ten fazlasının da tek başına Baykar tarafınca gerçekleştirildiğini söylemiş oldu. Demir, şöyleki konuştu:

“Bu şekilde bir şirkete, ülkeye ve terörle mücadeleye büyük katkı elde eden bir şirkete kim dokunmak ister? Tüm dünya bu başarıyı anlamaya çalışırken, bu şekilde yaklaşımlarda bulunmayı haksızlık olarak görüyor ve herkesi insafa çağrı ediyorum. Doğru tablo budur. Bu başarı, rekabet olmadan, ekosistem olmadan mümkün mü?

Geçmişte bir tek gözetleme amaçlı bir İHA için bile günlerce izin bekleyen bir ülkeden bugün envanterinde 300’e yakın yerli ve ulusal İHA ve SİHA bulunan bir ülke haline geldik. Bu başarıda Baykar’ın payını asla kimse göz ardı edemez.”

 “Müdafa sanayisi siyasal emellere alet edilmemeli”

Demir, bugün Türkiye’de başta Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ve ASELSAN olmak suretiyle alt sistem üreticileri dahil binlerce şirket ve yüzbinlerce çalışandan oluşan bir ekosistemin, tüm müdafa sanayisinin ayakta dimdik durmasına olanak sağladığını belirtti.

Kamu vakıf iştiraki olan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı firmalarının, hususi firmaları ülkenin gurur duyacağı işler yaptığını ve halletmeye devam edeceğini dile getiren Demir, “Ekosistemin tüm şirketleri bizim için değerlidir. Ülkeye katma kıymet sağlamaktadır. Bugün bu başarıda büyük emeği olan Baykar’ın da yanındayız ve yanında olacağız.

Daima söylediğimiz benzer biçimde müdafa sanayisi ulusal ve politika üstü bir mevzudur. Bu mevzu siyasal emellere alet edilmemelidir. Hepimiz müdafa sanayisinin tüm fertleri olarak yılmadan, yorulmadan, ambargolara ve engellemelere karşın ‘bağımsızlık ve istikbalimiz’ için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”